Ferhan Şensoy'un senaryosunu yazıp oynadığı Pardon filmini hatırlarsınız. Filmin başarısı sadece yapımcılığında değil, gerçek bir hikayeden esinlenilmiş olmasındandı belki de daha çok. Yıllar önce asker kaçağı olarak yakalanan, ancak günlerce süren gözaltında, baskıyla, hırsızlık ve gasp dahil pek çok suçu üstlenerek 24 yıla mahkum olan ve tam 9 yıl sonra gerçek suçlular yakalanınca serbest bırakılan Nevzat Pak isimli vatandaşın hayatıydı anlatılan. Benzer bir olay daha gerçekleşti ve bir savcının, "İşlerim çok yoğundu" gerekçesiyle yeteri kadar ilgilenmediği ve hatalı infaz yüzünden 1 yıl 37 gün fazladan hapis yatmasına sebep olduğu bir mahkuma sadece "Pardon" demesinden söz ediyoruz. İşte, son "Pardon": Kızılcahamam Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan İbrahim Başer, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "silahla gasba eksik teşebbüs" suçundan mahkum olur. 5 yıl 22 gün ağır hapis cezasına çarptırılan Başer, Rahşan aaffı ile şartlı salıverilmeden yararlanması gerekirken, Savcı Ünver'in "iş yoğunluğu"gerekçesiyle ilgilenememesi yüzünden, 1 yıl 1 ay 7 gün fazladan hapis yatar. Savcı Ünver hakkında "görevde yetkiyi kötüye kullanma" suçunu işlediği gerekçesiyle dava açılır. Ünver savunmasında, ilçede tek olarak çalıştığını ve müddetnameyi düzenleyerek ilamın infazını kendisinin yaptığını, ilam açık olmadığı için yanıldığını belirtir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde yargılanan sanık Savcı Ünver hakkında beraat hükmü kurulur. Beraat kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz edince, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelir. Genel Kurul, dairenin verdiği beraat kararını oy çokluğuyla onar. Yani, bir kişinin özgürlüğünü 1 yıldan fazla bir süre çalan savcı, suçsuz görülür. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Üyesi Kubilay Taşdemir ve 4 üyenin karşı oy yazısında ise, bu olaya isyan vardır: "İş yoğunluğu kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının geçerli, kabul edilebilir özrü olamaz. Olayda görevi ihmal kastı ile hareket edildiği açıktır." Burası Türkiye!..