ETİBANK'ın eski sahibi Dinç Bilgin hapis kararının bozulmasının ardından şu açıklamayı yaptı: "Etibank'tan doğan tüm borçların ödendiği mahkeme kararı ile sabitken zimmet suçlaması ile nasıl suçlandığımı ve mahkum edildiğimi hukuk ve adalet ilkeleri çerçevesinde anlamak ve açıklamak mümkün değildir. Bu sebeple mahkumiyetime yol açan süreç; siyaset, medya ilişkileri, Mahkeme Başkanı M. Akın ve bilirkişi İ. Özgenç'in örtüşen laik medya ve özellikle Sabah ve Bilgin ailesi karşıtlığından soyutlanarak açıklanamaz. Ancak ne mutlu ki ülkemizde adaletin gerçek temsilcileri de mevcuttur. Ülkemizde bir bankacılık krizi olmuştur. Ben bankacı değilim. Ancak siyaset ve tarafsız medya karşıtı güçler tarafından bu olayın sorumluları arasına özellikle sokularak mal varlığım, itibarım ve özgürlüğüm yok edilmeye çalışılmıştır. Bugün de çok ciddi bir finans ve bankacılık krizi yaşıyoruz. Bunun sorumlusu kimdir? Bu krizi tetikleyen yabancı bankacılardan sorumlu tutulan olacak mıdır? Bunlar da sorgusuz sualsiz Kartal Cezaevi'ne gönderilecek midir? Yargıtay hukuksuzluğa 'Dur' demiştir. Ancak altı yıldır devam eden mağduriyetimin şahsım, itibarım ve ailem üzerindeki tahribatının bir bedeli var mıdır?"