Her organ gibi tiroidin de iltihabı olur. Bu iltihap, cerahatli bir olay olmadığından ortada bir mikrop yok. Tiroid iltihaplarında sıklıkla 'vücudun bağışıklık sisteminin hatalı çalışması söz konusu'.
Normalde bağışıklık sistemi, vücudumuza giren virüs, bakteri gibi mikroplara karşı savunma amacıyla antikor adını verdiğimiz proteinler salgılar. Bu antikorlar gidip mikroplara yapışır ve onları yok eder. İşte bu sistem bazen 'şaşırarak' vücudun kendi hücrelerine ve o hücrelerin parçacıklarına karşı da antikor oluşturur. Bu antikorlara da 'oto antikor' denir. İşte tiroid bezesinde bulunan hücrelere karşı vücudun bazen ürettiği bu antikorlara 'tiroid antikorları' denir. Bu antikorların en önemli iki tanesi: anti-tiroglobulin antikor ve anti-tiroid peroksidaz antikor'dur.
TİROİD ANTİKORUNUN ZARARI VAR Bu antikorlar tiroid bezesinde ciddi bazı hastalıklar yaratır. Bu hastalıklardan biri de 'tiroidit' yani tiroidin iltihabıdır. Ayrıca, bazı zehirli guatr türlerinde (örneğin Basedow Graves) de bu antikorlar yükselir. Tiroid antikorları, kısırlık yaşayan bazı kadınlarda da yüksek bulunabilir. Ayrıca, zehirli guatrda ortaya çıkan gözün ileri doğru çıkmasında (egzoftalmi) da bu antikorların rolü vardır.
İLTİHABIN SONUCUNDA NE OLUR? Tiroid iltihabının ilk haftalarında harabiyet sonucunda kana daha fazla tiroid hormonu geçer ve hastada hafif düzeyli bir zehirli guatr tablosu ortaya çıkar. Bu tablo kısa sürelidir, hastalara zehirli guatr ilaçları verilmemeli, sadece çarpıntıyı geçirecek ilaçlar kullanılmalı. Geriye kalan harap olmamış sayıca azalmış sağlam tiroid hücreleri ne kadar tiroid hormonu salgılarsa hastanın kanında o kadar hormonu bulunur. Tabii ki azalan bu hücrelerin salgıladığı hormon yeterli olamayacağından hastada tiroid hormon yetersizliği (hipotiroidizm) oluşur. Hastalar bu safhadan sonra aniden kilo almaya başlar, kabızlık, saçlarda matlaşma, unutkanlık, dalgınlık, konsantrasyon bozukluğu, ciltte kuruma şikayetleri gibi çok bilinen tiroid hormon yetersizliği belirtileri gösterir.
KANSERE DÖNÜŞÜR MÜ? Bu belirtilerle beraber nadiren harabiyet çok az olur ve hastada hormon yetersizliği belirgin olmaz. Bu yetersiz hormon artık bir daha düzelip normal duruma gelemez. Bu hastaların ömür boyunca tiroid hormonu kullanmaları şarttır. Eğer hastalara zamanında tanı konulup yeterli düzeyde tiroid hormonu verilmezse beynimizden salgılanan TSH isimli hormon yükselir. TSH, tiroidi çalışmaya teşvik eden bir hormondur. Bu teşvik uzun sürerse tiroid bezesi büyüyebilir ve hatta nodül gelişebilir. Bazı tiroid iltihaplarında, örneğin Haşimato hastalığında bazı tür tiroid kanseri (tiroid lenfoması) riski artar.