İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emin Pişkinpaşa'dan müthiş bilgiler:.
Yüksek tansiyonun belirtisi yoktur. Birçok insanın yüksek tansiyonu olduğundan haberi bile olmaz.
***
Tansiyon ilacını sürekli kullanın
'Tansiyon sinsi bir hastalık, yıllarca elden-ayaktan düşürmüyor. Aradan 5-10 yıl geçiyor, tazyik artıyor. Yıllar içerisinde bu yüksek tazyik altında çalışan organlar, yavaş yavaş yıpranmaya başlıyor'.
Uzman Dr. Pişkinpaşa, hastaların tansiyon hakkında yanlış inanışlarının, hipertansiyonun sinsice ilerlemesine yol açarak, ağır hasarlar yarattığını söylüyor. "Yıllar boşa geçmiyor, insan yaşlanıyor, damar yapısı bozuluyor, organ yapısı bozuluyor ve zayıf noktalardan kendisini göstermeye başlıyor. Bu zayıf noktalarda hayati organlar var. Bunlar, beyin, kalp ve böbrekler... Burada aksaklıklar çıkmaya başladıktan sonra hasta geliyor. 'Benim tansiyonum var, böyle rahatsızlıklarım var' diyor. Kendilerine sorduğumuzda; evveliyatının 5 seneye, 10 seneye dağıldığını görüyoruz. Hasta, 'Elden-ayaktan düşürmedi, ben bu yüksek tansiyonla yaşamaya alışırım' diye düşünüyor. Bu da son derece yanlış. Çünkü organ hasarları meydana geldikten sonra yapılacak tedavi, tabii ki hasardan önce yapılan tedavi ile aynı sonuçlara ulaşmıyor. Belli zararlar oluştuktan sonra, siz onu kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Bazen kısır döngüye giriyor ve hasta da istediği sonuçlara ulaşamıyor. Tabii bizler de istediğimiz sonuçları almakta zorlanıyoruz.
İSTATİSTİKLER DİYOR Kİ: Dünyada kesinleşmiş sonuçlar var; tansiyon sonuçları bilinmeyen bir rahatsızlık değil. Örneğin, beyin hastalıklarını yaklaşık 6 kat artırıyor (beyin kanaması, beyin damarlarının takanıkları dahil). Kalp hastalığını yaklaşık 3 kat artırıyor (kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı). Diğer damarlardaki hastalıkları yaklaşık 2 kat artırıyor. Hipertansiyonun, kontrol edilmezse yıllar sonra gelişecek olan kaçınılmaz bir sonucu da böbrek hastalıkları. Ve hasta, böbrek yetmezliği ile gelip diyalize girmek zorunda kalıyor.
İŞ İŞTEN GEÇMEDEN... Yani bu kadar sonuçla uğraşmak yerine, daha başında sabırla, ekmek yer, su içer gibi tansiyon ilacını kullanmak, çok daha yararlı olur. İlaçlar artık eskisi gibi kısıtlı değil, şimdi çok farklı gruplar, farklı ilaçlar var. Bunlar arasından, hastanın yapısına en uygun ilaçları seçiyoruz. Hastaların en büyük yanlışlarından biri de 'Tansiyon ilacı yaramadı' deyip ilaç kullanımını yarım bırakmak. Oysa o ilaç yeterli olmayabilir, dozunu artırmak için seçeneğimiz var. Yanına ilaç ilave etme seçeneğimiz var. Seçeneğimizin bu kadar çok olduğu tıp dünyasında, doğrusu insanlar benim önüme, kalp hastalığıyla, böbrek yetersizliğiyle veya beyin hastalığıyla geldiği zaman, ben üzülüyorum. Çünkü bu kadar olanaklarla böyle kötü sonuçları elde etmek doğru değil."