Devletin görevi, cinsel saldırıya uğrayan kadınların da, tedavisini sağlamak, sosyal ve ekonomik yönden destekleyici tedbirler almaktır.
***
Tecavüzcüye evlense bile ceza
TCK Tasarısı'nda en büyük yenilikler kadın erkek eşitliği ve cinsel suçlarla ilgili düzenlemelerde olmuştur. Şimdiki ceza kanununun anlayışına göre cinsel suçlar, genel ahlaka, topluma karşı işlenmiş suç olarak görülürken, TCK Tasarısı'nda bu suçlar "cinsel dokunulmazlığa ve bireye karşı işlenen suçlar" bölümünde yer almaktır. Böylece cinselliğin bireyin kendi değer, tercihlerine göre belirlediği, özel ve dokunulmaz bir alan olduğu görüşü kabul edilmiştir.
Eski uygulama kaldırılıyor Tasarıda bireyi özgür bir varlık olarak gören bu anlayışın çok önemli sonuçları olmuştur. Bu sonuçlardan biri, kadınların kendilerine tecavüz edenle evlenmesi halinde, tecavüz edenlerin ceza almaktan kurtulmasına ilişkin mevcut uygulamanın TCK Tasarısı'yla kaldırılacak olmasıdır. Bu özellikle kadın örgütlerinin de en önemli taleplerinden biri olmuştur.
Mevcut görüş çağdışı Bugünkü Ceza Kanunu'nun 434 maddesine göre, bir kadına cinsel tecavüzde bulunan kişi ile evlenilmesi durumunda, suçu işleyen kişinin cezası ertelenmektedir. Eğer örneğin on kişi tarafından "ırzına geçilse", bunlardan birinin dahi kadınla evlenmesi diğer dokuz kişiyi de cezalandırılmaktan kurtarmaktadır. "Tecavüzcüsüyle evlenme" maddesinin ardındaki anlayışa göre, cinsel saldırıya uğrayan kadın "kirletilmiş, ayıplı hale" geldiğinden, artık evlenme şansı kalmamakta ve ona tecavüz edenle evlendirilerek "kurtarılmaktadır". Eğer bu yapılmaz ise, "namusu kirletilmiş" kadın ya "kötü yola düşecek" ya da "namus cinayetine" gidecektir. Cinsel saldırıya uğrayan kadına, " tecavüzcüsüyle evlenme, kötü yola düşme ya da öldürülme" seçeneklerini gösteren bu görüş hem bilimsel, hem de insan onuru değeri açısından yanlıştır. Cinsel saldırıya uğrayan kadın, "ayıplı bir eşya değil" suçun mağdurudur.
"Cinsel taciz" ifadesi.. Devletin görevi, cinsel saldırıya uğrayan kadınların da, tedavisini sağlamak, sosyal ve ekonomik yönden destekleyici tedbirler almaktır. Bu nedenlerle, mevcut ceza kanununun cinsel tecavüzcüyle evlenme halinde ona cezasızlık yolu açan 434 maddesinin kaldırılması zamanı gelmiş, geçmiştir. Söz konusu madde TCK Tasarısı'nın yasalaşmasıyla ortadan kalkacaktır. Tasarının kanunlaşması durumunda Cinsel Suçlar alanındaki değişiklikler sadece bununla kalmayacaktır. Şimdiki ceza kanununda yer alan ve uygulamada çok ciddi sıkıntılara yol açan, "ırza geçme, ırza tasaddi, söz atma, sarkıntılık" gibi kavramlar tümüyle değiştirilmektedir. Bu herkesçe anlaşılması zor kavramların yerine TCK Tasarısı'nda "Cinsel Saldırı ve Cinsel Taciz" ifadeleri kullanılmıştır.