Yaşlılarda, damar sertliği ve kalp yetersizliği olanlarda, diyabetlilerde, alkoliklerde ve idrar söktürücü ilaç kullananlarda daha sık görülüyor.
Sıcak sendromları, hava sıcaklığı 32 derecenin nisbi nem yüzde 60 üzerine çıktığında görülmeye başlıyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sıcak sendromlarının, organizmanın henüz sıcaklara uyum sağlayamadığı sıcak dalgasının ilk günlerinde daha fazla görüldüğünü ve daha tehlikeli olduğunu söyleyerek, şu bilgileri veriyor: "Organizmamızın dış ortam ısısının yükselmesine karşı en önemli savunma araçları, derideki damarların genişlemesi ve terleme ile sıvı kaybedilmesidir. Terleme devam ettiği sürece, yeterince su ve tuz almak şartıyla çok yüksek ısılara tahammül etmek mümkündür. Nem oranı yükseldiğinde, terleme ile olan sıvı kaybı azalmaya başlar ve böylece sıcak çarpması ihtimali artar. Organizma sıcaklara 1-2 hafta içinde uyum sağlar. Buna tıp dilinde aklimatizasyon ismi verilir. Bu durumda, hem terlemek daha kolaylaşır ve hem de terle atılan sodyum miktarı azalır. Sıcak sendromları ağırlık sırasına göre sıcak krampları, sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması şeklinde sıralanabilir, ama bunlar çoğu zaman iç içe karışmış olarak görülür.
Kramplar Bu krampların nedeni, terleme ile kaybedilen su ve tuzun sadece su içilerek karşılanmasıdır. Bundan dolayı da bu hastaların kanında sodyum düşük bulunur. Ağır kramplar, kas hasarlarına neden olabilir. Sıcakta yapılan efordan sonra dinlenmeye geçildiği zaman başlar. Soğuk bir duş da krampların ortaya çıkmasına neden olabilir. Karın kaslarındaki kramplar, yanlışlıkla mide delinmesi sanılabilir.
HASTAYA TUZLU SU İÇİRİLMELİDİR Hastanın serin yerde isitirahat etmesiyle kramplar hafifleyebilir. Bu şekilde düzelmeyenlere, tuzlu su içirilmeli veya damar yoluyla tuzlu serumlar verilmelidir. Bu krampların önlenmesinde, risk altındaki kişilerin litresinde 2.5 gram (yarım çay kaşığı) tuz eritilmiş sıvılardan içmeleri önerilmektedir.