Bu arada; Haziran geldi, bizim evde kaloriferler yanıyor.. Bu işin uzmanlarına soruyorlar, "Bu iş, ne iştir?" diye.. Cevap alıyorlar ki: "Gayetle normaldir.. Mevsim içinde makul ölçülerdir.." Ula, Haziran ayında kaloriferlerin yanması nasıl bir normaldir.. Ki onların doğalgazla çalışanları, devreye insan eli girmeden çalışıyorlar.. Yani, "Kapıcı kardeş, yak şu kaloriferleri kıçımız dondu.." demeye gerek yok.. Bizim çocukluğumuzda Haziran'da sobalar yanacaktı da, o zamanın kadınları "Başımıza taş yağacak, kıyamet günü yakındır.." demeyeceklerdi ha? Marmara homurdanıyor.. Arada 1, 2, 3 şiddetinde bir şeyler yapıyor.. Ama kimsenin pek umursadığı yok.. "Olur böyle vakalar.." deniliyor.. Haaa, unutmadan.. Şişli Belediye Başkanı, Galatasaray'ın has evladı Mustafa Sarıgül, yeni bir performans sergiledi; atları, develeri, köpekleri, Şişli'den Maçka'ya yürüttü.. Ana tema, "doğada yaşayan canlılara saygı".. Sarıgül, iyi işler, güzel işler yapıyor.. Örneğin fakir-fukara mahallelerinde bedava çamaşırhaneler açıyor.. Ama gel gör ki, bu son eylemde Fenerbahçe forması giydirilmiş bir köpekle yürüyor.. "Bunda ne var?" diyecek bazıları.. Doğrudur.. Amerikalılar da kendi bayraklarını kıçlarına don olarak giyiyorlar.. Giyiyorlar da, bizim ellerde işler biraz değişik.. Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin ahalisi, artık ağzıyla kuş tutsa, Galatasaraylı Sarıgül'ün künyesine çentiği çekti..
***
Laila, Reina, Hammam ve benzerleri; ha açıldılar, ha açılıyorlar.. Gözleriniz aydın olsun.. Pekiy neden eskilerin "Tepebaşı", "Çiftesaraylar" gazinoları.. "Küçük Park", "Çakıl", "Bebek Belediye" gazinoları yoklar? Beyoğlu bardan geçilmiyor ama, hani nerede "Cumhuriyet", "Mulenruj", "Vagon Blo", "Londra" gibi pavyonlar ve onların günümüzde manken kisvesi altında dolaşan kızlarına hat döşeyecek, boru döşeyecek konsomatris kızları? Nerede o eski dansözler? Nana'lar, İnci Birol'lar, Aysel Tanju'lar, Özcan Tekgül'ler, Sedef Türkay'lar ve diğerleri.. Vah yazık.. Kala kala, televizyonların çadır tiyatrolarına kaldık..
Bu arada; Haziran geldi, bizim evde kaloriferler yanıyor.. Bu işin uzmanlarına soruyorlar, "Bu iş, ne iştir?" diye.. Cevap alıyorlar ki: "Gayetle normaldir.. Mevsim içinde makul ölçülerdir.." Ula, Haziran ayında kaloriferlerin yanması nasıl bir normaldir.. Ki onların doğalgazla çalışanları, devreye insan eli girmeden çalışıyorlar.. Yani, "Kapıcı kardeş, yak şu kaloriferleri kıçımız dondu.." demeye gerek yok.. Bizim çocukluğumuzda Haziran'da sobalar yanacaktı da, o zamanın kadınları "Başımıza taş yağacak, kıyamet günü yakındır.." demeyeceklerdi ha? Marmara homurdanıyor.. Arada 1, 2, 3 şiddetinde bir şeyler yapıyor.. Ama kimsenin pek umursadığı yok.. "Olur böyle vakalar.." deniliyor.. Haaa, unutmadan.. Şişli Belediye Başkanı, Galatasaray'ın has evladı Mustafa Sarıgül, yeni bir performans sergiledi; atları, develeri, köpekleri, Şişli'den Maçka'ya yürüttü.. Ana tema, "doğada yaşayan canlılara saygı".. Sarıgül, iyi işler, güzel işler yapıyor.. Örneğin fakir-fukara mahallelerinde bedava çamaşırhaneler açıyor.. Ama gel gör ki, bu son eylemde Fenerbahçe forması giydirilmiş bir köpekle yürüyor.. "Bunda ne var?" diyecek bazıları.. Doğrudur.. Amerikalılar da kendi bayraklarını kıçlarına don olarak giyiyorlar.. Giyiyorlar da, bizim ellerde işler biraz değişik.. Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin ahalisi, artık ağzıyla kuş tutsa, Galatasaraylı Sarıgül'ün künyesine çentiği çekti.. 
