Akciğer kanseri riskini kabakgiller düşürüyor KABAK ailesinden sebzelerin, kansere karşı koruyucu görevi olan iki geni eksik çalışan kişilerde, özellikle akciğer kanserine yakalanma riskini düşürdüğü ortaya çıktı. Brokoli, kabak, Brüksel lahanası gibi sebzeleri haftada en az bir kez tüketmek, söz konusu iki genin aktif olmadığı kişilerde kanser riskini yüzde 72 oranında düşürebiliyor. Tıp dergisi The Lancet'te yayımlanan Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın yürüttüğü çalışmada, 'GSTM1' ve 'GSTT1' adı verilen iki gen incelendi. Söz konusu iki gen vücudu toksinlere karşı koruyor. Kabak ailesinde bulunan 'isothiocyanate' adlı kimyasallar da akciğer kanserine karşı güçlü koruyucular. Bu kimyasallar, vücuttan iki genin ürettiği enzimler sayesinde atılıyor. Araştırmada, GSTM1 geni çalışmayanlarda haftada en az 1 kez kabak ailesinden sebzeleri tüketmenin akciğer kanserine karşı yüzde 33 koruyucu etki sağlayabildiği görüldü. GSTT1 geninin faal olmadığı kişilerde koruma oranı yüzde 37'ye çıktı. Her iki genin de faal olmadığı kişilerde ise kabak ailesinden sebzeleri tüketmenin akciğer kanserine karşı yüzde 72 koruma sağladığı anlaşıldı.
En iyi kalori harcama yolu: Suda egzersiz FİZİKSEL egzersizlerin en kolay ve etkilileri arasında yüzme ve yürüyüş gelir. Her gün yarım saat ya da haftanın 3-4 günü, 1 saatlik tempolu yürüyüşler oldukça etkilidir. Yüzme ise kalbi güçlendirir, fiziksel görünümü değiştirir, kan dolaşımını düzenler, varis gibi hastalıklarda faydalıdır ve kilo kontrolünü sağlar. Bel seviyesine kadar girilen suda yapılan yürüyüş veya koşu da, karadakinden daha etkili bir egzersizdir. Boyun seviyesindeki suda 20 dakika veya daha uzun süreyle yapılacak aerobik hareketler, kalp damar sistemini güçlendirir. Su içinde yapılacak pedal çevirme hareketi ve kolları açıp kapama hareketleri de faydalıdır.
Gut nasıl bir hastalık? PODAGRA, damla hastalığı veya nikris olarak da bilinen gut hastalığı, pürin adı verilen bir madde ile ilgili meydana gelen sorunlar nedeniyle gelişiyor. Metabolik ve renal adı verilen 2 tip gut hastalığı vardır. Metabolik olarak adlandırılanda; pürinli maddelerin fazla yapımı, renal tipinde ise pürinli maddelerin böbreklerden yetersiz düzeyde atılması söz konusudur. Her iki durumda da vücutta artan pürin maddesi sonunda ürik asite (ürat) dönüşür ve vücutta ürat miktarı artar. Kanda artan ürat; eklemlerde, deride, eklem kılıflarında ve kulak kepçesinde birikir. Zamanla eklem sıvılarında ürik asit kristalleri birikmeye başlar ve gut ataklarına neden olur. Hastanın bu dönemde Aspirin ve benzeri ilaçları alması son derece yanlıştır. Çünkü Aspirin ürik asidin vücuttan atılımını yavaşlatır.