Myomların çoğu belirti vermemesine rağmen yüzde 25 vakada bazı şikayetler yaratır Bunlardan en sık görüleni aşırı ve anormal vajinal kanama, ağrı ve karın şişliğidir....
Fazla kanama: Myomlu kadınların yaklaşık yüzde 30'unda adet kanamaları normalden fazladır. Fazla kanamaya yol açan submüköz tipte myomlardır. Kitle büyüdükçe endometrium dokusunu iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazlalaştığı için kanamanın miktarı da artar. İlk başlangıçta kanamanın süresi değişmezken sadece kaybedilen kanın miktarı fazlalaşır. Daha sonra yavaş yavaş süre de uzamaya başlar. Kanamalar bir süre sonra kansızlığa neden olur. Bazı myom türleri ise kanama fazlalığı ile birlikte ara kanamalara da yol açar. Myomlu hastaları doktora gitmeye mecbur eden bu kanama bozukluklarıdır.
Ağrı: Büyük myomlarda ağrı sık görülür. Genelde adet kanaması sırasında kramp tarzında olur. Burada uzun yıllar boyunca adet kanamaları ağrısız olan kadında birden bire ağrıların olması teşhiste myomu akla getirmelidir. Sancılı adet görenlerde ise ağrının şiddetinin artması ya da şeklinin değişmesi düşündürücüdür. Deneysel çalışmalar myomlarla birlikte görülen ağrıların mekanizmasının doğum sancılarına benzediğini düşündürmektedir. Bazen adet kanamalarından bağımsız ağrılar olur ancak nadirdir.
Karın şişliği: Myom büyüdükçe diğer organları iter ve bu da her türlü rahatsızlığa neden olabilir. Mesaneye bası yaparsa sık idrara çıkma, rektuma (barsağın en son kısmı) bası yaparsa kabızlığa yol açar. Nadiren çok fazla büyüyen myom idrar yollarında tıkanma ve idrar yapmada güçlük problemi yaratabilir. Yine barsaklardaki basıya bağlı olarak gaz problemi görülebilir.
Kısırlık: Özellikle rahim içine büyüyen myomlar kadının gebe kalmasını ya da gebe kaldıktan sonra rahimin gebeliği taşımasını zorlaştırabilirler. Tubaları iterek spermin ve yumurtanın geçişini güçleştirebilir ya da endometrium düzenini bozarak döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini engeller. Myom büyümeye devam ettikçe üzerindeki endometrium tabakası gerilir ve kanlanması bozulur. Bu durumda gebelik ürününün rahimde yerleşse bile yeterli derecede kanlanması mümkün olmaz ve düşükle sonuçlanabilir. Bütün bu engelleri aşıp büyümeye başlayan bir gebeliği bekleyen diğer bir dezavantaj da myom nedeni ile bebeğe yeteri kadar büyüyecek yer kalmamasıdır. Bu durumda ise gebeliği bekleyen en muhtemel son düşük ya da erken doğumdur.
Tedavi: Belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. 6 ayda bir muayeneyle değişiklik saptanırsa tedavi gereklidir. Tedavi tıbbi ya da cerrahi olabilir.
HAZIRLAYAN İstanbul Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Op. Dr.Ozan OZOLCAY