Ergenekon'da tarihi sürpriz... Sami Hoştan, Susurluk kazasındaki çantanın kendisinde olduğunu söyledi.
'Tarihe geçecek' bir 'itiraf' Ergenekon davasının 46. duruşmasına Susurluk kazasında esrarengiz bir şekilde kaybolan çanta damgasını vurdu. Tutuklu sanıklardan Serhan Bolluk'un çapraz sorgusu sırasında sanık Sami Hoştan, "Tarihe geçecek bir şeyler söylemek istiyorum" diyerek mahkeme heyetinden söz istedi.
Olay yerine ilk giden benim Hoştan, "Serhan Bolluk 'Susurluk'taki belgeleri 1.5 ay öncesinde yazdık' diyor. Olay yerine ilk giden benim. Arkadaki çantayı alıp Abdullah Çatlı'nın eşine veren benim. Bu çanta bende. Karar günü size vereceğim" dedi. Hoştan, çantadaki kolyeyi ve parayı verip gerisini aldığını söyledi.
Sami Hoştan kimdir? 'Arnavut Sami' olarak da biliniyor. İspanya, Hollanda ve Kolombiya bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı öne sürülen Hoştan, Sheraton Oteli gazinosunun da ortaklarındandı. Tarık Ümit'in kaçırıldıktan sonra Çatlı tarafından çiftliğinde sorgulandığı ileri sürüldü.
***
Hoştan: Susurluk'taki kayıp çanta bende!
Ergenekon davası sanığı Sami Hoştan, Susurluk kazasında Mercedes'te kaybolan Abdullah Çatlı'nın özel çantasının kendisinde olduğunu açıkladı İddaya göre çantada sadece bir kolye, para ve 'değersiz' bazı belgeler vardı.
Türkiye'nin karanlık yüzü Susurluk kazası, bir diğer karanlık taraf olan Ergenekon davasında tekrar su yüzüne çıktı. Ergenekon terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Sami Hoştan, dün görülen davada söz alıp Susurluk kazasından sonra kaybolan Abdullah Çatlı'nın gizli çantasının kendisinde olduğunu söyledi. Bu gerçeği 13 yıldır sakladığını ve açıklamak için bu davanın karar gününü beklediğini de ekledi. Ancak artık dayanamayacağını belirten Hoştan, çantanın içinde, Çatlı'nın kızı Sevcan'a ait kolye, 26 bin mark ve önemsiz bazı evraklar olduğunu belirtti.
Evraklar kendisinde kalmış Kazanın ardından parayı Çatlı'nın eşine teslim ettiğini anlatan Hoştan, evrakların da Çatlı'nın eşinin rızasıyla kendisinde kaldığını ifade etti. Bu arada Ergenekon iddianamesinde, Tuncay Güney'in ifadelerinden alınan iddialarda, Çatlı'nın çantasının Drej Ali lakaplı Ali Yasak tarafından alınarak Veli Küçük'e verildiği yer alıyordu. Küçük'ün olay sonrasında "Allahtan o çantayı şey yaptık, başkalarının eline geçseydi mahvolurduk" dediği de ileri sürülüyordu.