Önce Pertevniyal Lisesi sonra Bilir Kolej. İkisi de Aksaray'da mukim okullardı bunlar. Yani bir arpa boyu ötesinde, bağırsan duyulacak mesafede Laleli bulunurdu. Daha o zamanlar gençlik kahvelerini, okul kırma, kızlara masumca yazılma, gazozuna okeybilardo oynama seanslarımızın merkez üssü Laleli'ydi yani. Baskıncı ruhlu gayretkeş müdür muavinlerinin kıta sahanlığı dışında ama bir o kadar da yürümesi yakın diye fırtzırt kapak ve de demir atardık Laleli'ye. Lise hayatımın ilk flörtü Binnaz Asuman'a bir çift sarı lale sunum eşliğinde okuduğum şiir bile orada okundu ve ora üzerineydi: "Lalelim Laleli'de oturur/ Laleli lale kokar lalelimden/ Laleli'den geçilir/ Lalelimden geçilmez.

KADER AĞLARI ÖRDÜ
Önce ekmekler bozuldu sonra semtler. Metropolleşen İstanbul'un acul dönüşen bölgelerinden biri de Laleli oldu. Araplar ve Doğu Bloğu ülkelerin yarattığı müşteri patlaması Laleli'yi orta sınıf ahalinin her türlü ihtiyaç giderdiği bir merkez olmaktan, ekonominin aort damarı ediverdi. Yükselme-Duraklama devirlerinden sonra şimdi de Gerileme devirleri yaşıyor ve bir nevi S.O.S veriyormuş ama neticede Laleli Devri Çocuklarıyız biz deyip hal hatır sormaya gittim dün.

* * *
* Öneri şu: Laleli piyasasında günlük 300 milyon dolar döner. Orta halli dükkanın yıllık cirosu 3 milyon dolar. Beyazıt Vergi Dairesi sınırlarında kalan firmaya tabela vergisi, çalışma vergisi kesme. Serbest bölge ilan et Laleli'yi.

* Küresel kriz teğet filan geçmemiş tam böğründen vurmuş Laleli'yi. Çünkü en büyük müşterileri Rusya'da dolar alt üst Ukrayna'da da para devalüe edilmiş. Rusya'ya yolcu beraberinde yapılan 7-8 milyar dolarlık ihracatın büyük bölümünü gerçekleştiren Laleli'de kan kaybı yüzde 35'e ulaşmış. Önceleri yılda 6 milyar dolara ulaşan ticaret 3-4 milyar dolara gerilemiş.