Günümüzde modern cihazlarla donatılmış uyku laboratuvarlarında, bir kişinin kaliteli uyuyup uyumadığı ölçülebiliyor. International Hospital Uyku Bozuklukları Laboratuvarı'nda kaliteli uyku uyuyanla uyuyamayanı ayırdıklarını belirten Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, "Uykunun dörtte biri ya da beşte birinin derin uykuyla geçmiş olması lazım, bu evreleri belirliyoruz" diyor. Günümüzde en sık görülen uyku hastalıkları arasında "uyku apnesi" ve "uykusuzluk" hastalığı geliyor. Toplumda uyku apnesi sıklığının yüzde 10 olduğu bildiriliyor. Obstrüktif uyku apnesinde yüzeyel uyku, uyanıklık arasında zaman geçer. Uykusuzluk hastalığında da uykuya dalmada sorun vardır, ya da gecenin bir yarısı hasta birkaç saat uyuyup uyanır, yatağın içinde döner. Derin uyku süresi de azalmış olur, dinlenmemiş olarak kalkarlar. Uyku apnesi klinik olarak şüphelinildikten sonra ihtiyaç duyularsa polisomnografi denilen uyku testi yapılıyor. Bir gece hastanın uyku laboratuvarında kalması lazım. Bu test sırasında vücudun çeşitli bölgelerine elektrotlar bağlanıyor. Göğsüne kalp ritmini ölçmek için takılırken, kol, bacak ve göğüs hareketleri, horlaması, soluk alıp vermesi takip edilip gece boyunca video çekimi yapılıyor. Bir değerlendirme yapılıyor. Dereceleri var, özellikle hafif olan apnede kilo verme, bazen cerrahi müdahale, bazen ağız içi cihazlar eğer sırt üstü yatar pozisyonda daha fazla şikayetleri varsa buna önlem alınabiliyor.

Solunum yolunda daralma
Orta ve ağır seviyelerde gün boyu uyuklamalar oluyorsa, kandaki oksijen basıncı düşüşorsa hastaya CPAP dediğimiz cihaz veriliyor. Bu cihaz gece boyunca bir maske yardımıyla basınçlı hava veriyor. Bunun nedeni apne denilen rahatsızlık üst solunum yollarında daralma ve tıkanmaya bağlı oluyor, bunlar açılıyoruz. Hastanın apne (soluk durması) ve hipopne (soluk yavaşlamalarını) engellemiş oluyoruz.