Başbakan Tayyip Erdoğan, bir siyaset ustası. Bir satranç ustası gibi siyaset yapıyor. Satranç tahtasında, şah, vezir, fil, at ve kaleleri temsil eden oyuncular vardır. Önde piyonlar durur. En rahat oynananlar piyonlardır. Rakibe taktik olarak verilir. Atlar ve filler, manevra yapmada kullanılır. Şah oyunu idare eder. Vezirle beraber işi götürür. Başbakan, Egemen Bağış'ın devlet bakanı yapılmasında, bu ustalığını açıkça gösterdi. Atama zamanlaması, atadığı isimle hem iç siyasete hem de dış siyasete verdiği mesajlar, siyasette satranç ustalığını gösteriyor. Erdoğan, 31 Aralık'ta Ürdün ve Suriye'ye, 1 Ocak'ta Suudi Arabistan'a gitti. Yanında Egemen Bağış, Ömer Çelik, Ahmet Davutoğlu vardı. Ergenekon operasyonu 10. dalgası ortalığı kavururken, Ankara'da son derece hassas görüşmeler yapılıyordu. Perşembe akşamı Erdoğan, Egemen Bağış'ı Devlet Bakanı ve AB'den Sorumlu Başmüzakereci olarak atadı. Atama zamanına dikkat edilsin. Bu atamanın içdış siyasete mesajları dikkat çekiyor.
DIŞSİYASETEMESAJ 1) Bağış ataması, 4 yıl aradan sonra AB'nin başkenti sayılan Brüksel ziyaretinin de hemen öncesine denk düşüyor. Atamadan AB'ye bir mesaj var. 18-19 Ocak'ta gerçekleşecek zirvenin gündemi önemli. Başbakan mesajı, "AB ile ilişkileri toparlayıcı bir yapı olacak, ilişkiler ve çalışmalar yeniden hızlandırılacak. Ama en önemlisi Türkiye'nin AB'ye yönelik politikasının değişmediğinin altını çizeceği bir çizgi." 2) Bağış, Türkiye-Amerika-İsrail ilişkilerinde ve Türkiyeİsrail ilişkilerinin gerildiği noktada köprü isim.
İÇSİYASETEMESAJ 1) TürkiyeAB ilişkilerinde patron Tayyip Erdoğan. (Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle Çankaya, tamamlayıcı bir diplomasiyi öne çıkarıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, yoğun temaslarla gündem yaratarak taraflarla doğru bağlantılar kurarak Türkiye'yi diplomaside bir çekim merkezi haline getiriyor. Avrupa Birliği ile müzakereleri yürütme erkini elinde tutan Dışişleri Bakanlığı'nın, Bakan Ali Babacan'a hayli yük getirdiği ve başta ayrı olan bu mimarinin yine ayrılması gerektiğine ilişkin "beklenti" hayli uzun zamandır biliniyordu. Başbakan tercihini Bağış'tan yana kullandı, AB ile ilişkileri Dışişleri Bakanlığı'ndan alarak Başbakanlığa bağladı. 2) Liberal aydınlara ve muhalefete mesaj. (Başbakan Erdoğan'ın AB'ye bakışında nasıl bir değişiklik olacağını bu atama gösteriyor. Bundan kasıt, uzun zamandır AB'ye yönelik icraatların yavaşlamış olması, başta AB ülkeleri olmak üzere Türkiye'deki taraftarlarının da bu yavaşlamadan duydukları düşünce vardı.) 3) Başbakan, karşılık beklemeden partide hizmet edenlere vefasını gösteriyor. Egemen Bağış, başbakanın kendisine en yakın isimlerden birisi. Genel başkan yardımcısı yaparken de mesajını vermişti. Ahmet Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın dış politikada veziri. Ömer Çelik yeniden yükseliyor. Başbakan'ın yeniden ikinci dönem gözdesi. Egemen Bağış kendisini şöyle tanımlıyor: "Bağış, AK Parti'nin demokrasi, insan hakları, serbest piyasa ekonomisi, yasalar ve Türkiye'nin küreselleşmesine ilişkin çalışmaları ile bir devrim yarattığı yolda, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın danışmanları arasında bulunarak ehemniyetli görevlerde bulunmuştur. Bağış, özellikle Türkiye'ye ilişkin haberlerin devlet adamlarına, uluslararası kamuoyuna ve medyaya iletilmesinde önemli bir rol üstlenmiştir." Siirt'ten yola çıkan Bağış şimdi, "Kıdemli dil uzmanı, aralarında Bill Clinton, George W. Bush dahil olmak üzere birçok devlet adamına tercümanlık yapmıştır. Şimdi AB liderleri ile birebir ilişki olarak" karşımıza çıkıyor. Başbakanın beyninin Amerika tarafı olarak bilinen Bağış, faal olarak Amerika- Türkiye Dostluk Grubu girişimlerinde bulunmuş, New York'a bulunan Türk Amerikan Derneği'nin Başkanlığını yapmış, Yurt Dışındaki Türkler Danışma Kurulu'nda üye olarak çalışmıştır.