Gecenin Sesleri'nde bir sahneye fena halde takıldım. Takıldım çünkü Amerikan kültürünün bizi ne kadar da etki altına aldığının ciddi bir göstergesiydi. Özgür Çevik ve Vildan Atasever yani Aslı ile Seyhan, Boğaz'ın kenarında el ele yürüyor. İki sevgili, birçok vartayı atlattıktan sonra sonunda baş başa kalabilmiş. Aslı, Seyhan'a sabırlı olduğu için teşekkür ediyor. Sabırla beklemenin meyvelerini alacağını anlayan Seyhan, cebinde sakladığı yüzük kutusunu çıkarıyor ve kapağını açıyor. Parlayan pırlanta gözlerimizi kamaştırıyor ve Seyhan 'Evlen benimle' diyor. Bunun üzerine Aslı, Seyhan'ın dudaklarına yapışıyor ve 'Bu cevap nasıl' diyor. Peki, şimdi Aslı ve Seyhan'ları kaldırın biraz evvel yazdığım cümlelere Mary ve Jack isimlerini yerleştirin. Buyurun size Amerikan romantikkomedilerinden alınmış bir sahne. Zaten senarist kendini o kadar kaptırmış ki, alışageldiğimiz 'Benimle evlenir misin?'in yerini 'Evlen benimle' yani 'Marry me!' almış. Bu kadar da özenti olmayalım ya...