Dünyada en sık rastlanan rahatsızlıkların başında gelen kansızlık, bir hastalık değildir. Ancak ciddi hastalıklara yol açar.
Kansızlık dünyada en sık rastlanılan rahatsızlıkların başında gelir. Bir hastalık değildir. Ancak hastalıklara bağlı olarak gelişen bir sonucu ifade ettiğinden ve vücutta son derece ciddi diğer hastalıklara yol açabildiğinden dolayı rahatsızlık olarak da tanımlanabilir. Anemi (kansızlık), ülkemizde süt çocuklarında, genç kızlarda ve hamilelerde sık görülen bir problemdir. Anemi yaşam kalitesini azaltan birçok sağlık sorununa da zemin oluşturur. Türkiye'de anne sütüyle beslenme başlangıçta yüksek ama düzenli beslenme, altı ay süreyle besleme oranı çok düşüktür. Anne sütü ve inek sütü demir oranı aslında eşittir. Ancak anne sütündeki demir çok daha iyi emilir. Bu nedenle anne sütüyle emilenlerde kansızlık daha düşük oranda görülür. Beslenmeye zamanı geldiğinde demir içeren gıdaların, yani etli gıdaların altıncı aydan sonra eklenmesi çok önemlidir. Özellikle erken düşük doğum tartılı bebekler ve erken doğan bebekler çok hızlı bir büyüme seyri gösterecekleri için, o büyümeye kan tablosu yahut demir içeriği yeterli olmayacaktır. Onlarda kansızlığın olma olasılığı çok daha yüksektir. Onlara mutlaka belirli ölçüde demir takviyesi yapmak gerekir. Sağlıklı bir insanda normal kan değerlerinin nasıl olmalı: Sağlıklı insanda normal değerlerden söz ederken yaşı, ırkı ve cinsiyeti göz önüne almak gerekir. Erkek için 13.5-16 gram hemoglobin değerleri, kadın için 11.5-14.5 gram hemoglobin değerleri normal olarak kabul edilir. Anemi, Türkiye'nin en sık rastlanan problemlerinden biridir. Yüzde 40 oranında görülür. Kansızlığın kadında görülme sıklığı 5-10 kat daha fazladır. Bunun nedenleri: Bir; kadında demir depolarının az olması. İki; aylık kayıplar. Üç; doğumla, bir kere bebeğine demirinden bir kısmını vermesi hamilelik döneminde, artı doğumla olan kayıplar.
BEYAZ KAN HÜCRELERİ... Kanımızda üç ana kısım bulunur. Bunlardan bir tanesi beyaz kan hücreleridir ki, vücuda zararlı maddeler özellikle de mikroplar girdiğinde bu kan hücreleri tarafından tahrip edilirler. Diğer ikinci kısmı kırmızı kan hücreleri oluşturur. Bunlar demir içeren hemoglobin adlı bir proteinden oluşur ve bu hücrelerin demirli kısmı olan "hem grubuna" oksijenin bağlanması sonucunda oksijen tüm hücrelere ulaştırılır. Kırmızı kan hücreleri ile hücrelere taşınan oksijen, bu hücrelerdeki gıdaları yakarak ondan enerji açığa çıkartır. Tüm canlılar ve biz insanlar, bu enerjiyi kullanarak metabolik faaliyetlerimizi düzenler ve yaşantımızı sürdürürüz.