Ankara'da son 30 dakikada sahne alan ustalar oyunu çözdü.. Deplasman fobisini bitirdi.. Zorlu bir dış saha rakibini üst üste attığı gollerle geçti... Lincoln 5 dakikada yaptığı 3 mükemmel asistle sahne aldı ve kıskananları çatlatmaya devam etti. Takımlar 11'e 11'ken de yaptığı hareketlerle amacının sadece futbolun güzelliklerine hizmet etmek olduğunu anlayabilenlere gösterdi.. Baros, Brezilyalı ustanın paslarında golcülüğünü yine kanıtladı. Kewell ise nasıl bir şut ustası olduğunu.. Lincoln'ün tek hatası 56. dakikada Serkan'ın elinden kaçırdığı topa Erman Toroğlu'na idam fermanı çıkartacak şekilde topukla vurmak oldu. Sonuç olarak Berlin fatihi Başkent'te de futbol resitalini sürdürdü.. Galatasaray ilk yarıda da net pozisyonlar bulmuştu aslında.. Ama ilk bölümde gole en yakın an Ankaragücü'nden Gökhan'ın direkte patlayan bazukası olmuştu.. Skibbe, Sabri'nin yokluğunda sağbekte Barış Özbek'e görev vermişti. Ayhan hem orta sahaya hem de kaptanlık bandına tekrar dönmüştü. Oyunun hemen başında gördüğü sarı kartı Ayhan'ı cezalı duruma düşürdü ama bize göre ağır bir karardı doğrusu.. Galatasaray Ankara'ya giderken zemin korkusu da yaşıyordu.. Nitekim başlangıçta usta ayaklar uyum sorunu yaşamadı değil.. Ama dediğimiz gibi ta ki son yarım saate kadar. Sonrasında gelen mükemmel goller ve oyuna sonuna kadar hükmeden bir Galatasaray izledik. Bu arada son bölümde kritik vuruşlara kritik kurtarışlarla yanıt veren Sanctis'i de kutlamak gerek. Sonuçta Galatasaray zorlu Ankara deplasmanını usta ayakların usta işi gösterisiyle 3 gol 3 puanla geride bıraktı. İlk yarının sonunda hedeflediği liderlik yolunda bir engeli daha geride bıraktı. Hem de Hertha Berlin gibi zorlu bir UEFA Kupası maçının ardından... Baştan sona, defansından orta sahasına ve forvetine kadar herkese tebrikler!