Kendisine çok güvendiğini söyleyen DSP lideri Sezer, Mustafa Sarıgül'ün partilerine katılışını, CHP'nin çarşaf açılımını ve Rahşan Ecevit'in tavrını Takvim'e değerlendirdi....
Rahşan Ecevit'in son açıklamasıyla yine bütün dikkatler DSP lideri Zeki Sezer'in üzerinde yoğunlaştı. Özellikle Mustafa Sarıgül ve Gökhan Çapoğlu gibi isimlerin yeniden partiye alınmasına Rahşan Ecevit'in büyük tepki gösterdiği bildiriliyor. "DSP ya adını değiştirmeli ya da Ecevit adını kullanmaktan vazgeçmeli" şeklindeki açıklamanın da bu tepkiden kaynaklandığı bildiriliyor. Zeki Sezer'e gündemdeki konuları sorduk. İşte yanıtları:
'SARIGÜL BİZE GÜÇ VERECEK' * Sarıgül mü DSP'ye katıldı, DSP mi Sarıgül'e diye eleştiriler var. Ne diyorsunuz? Bu talihsiz bir açıklama. DSP çok büyük kökleri, felsefesi, örgütleri olan bir kurum. Onu söylemek için iyi niyetli olmamak gerekiyor. Sarıgül, Şişli'de halk tarafından yüzde 70 oranında desteklenen başarılı bir belediye başkanı. Daha önce de Ecevitler'in onayıyla bizim belediye başkanımız seçilmişti. Onun için dönem dönem partiler arasında gidip gelmeler olabiliyor. Bunu da öyle değerlendirmek lazım. Millet Sarıgül'ü seviyor. Partiye güç vereceğine inandık. Şişli bölgesinde millet onu istiyor. Biz de milletin istediğini yapmış oluyoruz. Katılımlardan rahatsız değiliz. İktidar olmak, Türkiye'yi yönetmek, sorunlarını çözmek isteyen bir partinin binlerce kişiye ihtiyacı var. Dar kadro anlayışı Türkiye'yi bu noktaya taşıdı. Binlerce kişiyle ama ahenkli bir şekilde çalışacağız.
* Sarıgül gelirken özel bir konuşma, anlaşma yapıldı mı? Sarıgül gelirken bana bütün gücüyle DSP'nin başarısı için çalışacağını söyledi. Şişli Belediyesi'ni alacağını söyledi. Bizim için önemli olan bu. Partimizde farklı özellikleri olan insanları bir araya getirmeye ve partiyi büyütmeye çalışacağız.
* Peki size rakip olacağını düşünmediniz mi hiç? Biz kendimize çok güveniyoruz. Kimseden korkmuyoruz. Siyaset ne yazık ki, halktan tabandan kopuk noktaya ulaştı. Geniş kesimleri kucaklayabilecek, demokrasiyi de güçlendirecek bir açılım istiyoruz. Ben genel başkanlığa aday olduğumda 'Benden daha başarılı daha çalışkan insanlarla çalışacağım' demiştim. Koltuğumu korumak için 'Aman bunlar bana tehlike oluşturur' diye düşünmem. Kendime de güveniyorum. Partime de güveniyorum. Türkiye'de büyük sıkıntılar var. Biz siyasette daha önce yer almış olsun veya olmasın geniş kesimleri kucaklayıp Türkiye'nin önünü açacak alternatifi yaratmak istiyoruz. Bugün AKP, CHP ikileminde Türkiye alternatifsiz gibi görünüyor. Bu yapı sorun üretiyor Türkiye'de. Bir alternatif çıkmalı. İçtenlikle inanıyorum ki, Atatürk ilkelerine içtenlikle bağlı, Ecevit felsefesini özümsemiş DSP alternatiftir.
ECEVİT OLSA ÇARŞAFLI BİRİNE İZİN VERMEZ MİYDİ? * CHP'nin çarşaf açılımına tepki gösterdiniz. Peki "inançlara saygılı laiklik" kavramını ortaya atan Ecevit olsa izin vermez miydi çarşaflı birinin DSP'ye geçişine? O izin verip vermemenin ötesinde bir şey. Bu aylar öncesinden programlanmış bir şey. Onun için başka bir durum söz konusu. Biz insanların inancına giyim kuşamına son derece saygılıyız. İnançlara saygılı laiklik ilkesiyle bu anlamda sonuna kadar bağlıyız. Ecevit, beni bu duruşa sahip olduğum için desteklemişti.