Tiroid nodülü olan hastaların çoğu kanser riski altındadır. İlaçla tedavi edilemez. Ameliyat şarttır.
Özel bir kanser: Medüller tiroid kanseri Tiroidin medüller kanseri daha karmaşık, daha zor tetkik ve tedavi imkanları gerektiren bir kanser türüdür. Tiroidin çok az sayıda bulunan C-hücrelerinden köken alır. Vücudun hormon sistemini ve kalsiyum metabolizmasını alt-üst eden biyokimyasal maddeler üretir. Bu kanserlerde, hastanın kanında kalsitonin isimli bir hormonun düzeyi yükselir. Bu kanser bazen böbreküstü bezesinde başka tümörlerle birlikte olabilir. Bu kanserlerde ailesel geçiş çok belirgindir. Bu nedenle medüller tiroid kanseri tanısı konulan hastaların aile bireyleri teker teker tetkik edilir.
Tümörün boyutu kanserin her zaman ciddiyetiyle paralel değil. Genelde bir tümörün boyutu küçükse yayılma şansı daha azdır ve dolayısıyla da hastanın yaşama şansı o kadar yüksektir. Ancak, bu kuralın bazı tiroid kanserlerinde geçerli olmadığı son yıllarda anlaşılmaya başlandı. Çünkü tiroid bezesindeki çok küçük bir tümör (okült tümör) bazen uzağa yayılıp çok daha büyük bir kitle olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle ameliyatta tesadüfen ortaya çıkarılan küçük çaplı tiroid kanserleri ciddiye alınıp aynı büyük tümörler gibi radikal bir şekilde tedavi edilmelidir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile kanser tanısı: Tiroiddeki nodüle yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi ile kanserin hangi tür olduğu çoğunlukla saptanmaz. Örneğin papiller kanserler ince iğne biyopsisinde teşhis edilebilirken ince iğne aspirasyon biyopsisi folliküler kanser tanısı konulmaz. Hatta folliküler kanser olduğu halde bunu ince iğne ile saptamak dahi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda ince iğne aspirasyon biyopsisinde 'kanser şüphesi' ameliyat için yeter bir kriter olarak kabul edilir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi her nodüle ayrı ayrı yapılmalı. Örneğin hastadaki beş nodülden birine biyopsi yapmak yeterli olmaz.
Hastaların yüzde 5'i kanser... Tiroid kanseri, çoğunlukla tiroid bezesi içindeki bir nodülde bulunur. Bu da demektir ki tiroid nodülü olan her hastada kanser şüphesi var. Tüm nodüllü hastaların yüzde 5'inde kanser çıkar. Bu nodüller içinde bulunan 'soğuk' nodüller ayrı incelenirse bunların yaklaşık yüzde 25'sinde kanser saptanır. Bir de bu soğuk nodüllerde 'kireç oturmuş' alanlar var ise kanser çıkma ihtimali yüzde 30'a kadar yükselir.
Soğuk nodül ile uzun süre yaşamayın. Soğuk nodüllerdeki kanser ihtimalinin yüksek olması nedeniyle bu nodülleri ilaçla (örn. Tefor, Levotrion) tedavi etmek mümkün değildir. Zaten bu nodüller verilecek ilaçtan da etkilenmez, büyümeye devam eder. Bu nedenle soğuk nodüllü hastaları çok ciddiye alıp tedavide ameliyatı ilk seçenek olarak görüyoruz. Soğuk nodülünüzü yıllarca ilaçla tedavi ettirdiğinizi sanıp kendinizi aldatmayın.