Tiroid hastalarının yüzde 85'i kadındır. Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki hiç bir beslenme türü, tiroid hastalığını tedavi etmez; ancak tiroid hastalarında beslenmenin belirli hususları göz önüne alarak düzenlenmesi gerekir.
TİROİD VE İYOT Her tiroid hastalığında iyotlu tuz ve iyotlu besinlerin tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Halbuki, bazı tiroid hastalıklarında iyotlu tuz ve iyotu bol besinler tüketmek zararlıdır. Zehirli guatr, tiroidin Haşimato hastalığı ve tiroid kanserlerinde fazla iyotun zararlı olduğu son zamanlarda yapılan bir çok bilimsel araştırma ile ortaya konmuştur. Türkiye'de tiroid hastalığı olan insan sayısı yaklaşık 1.5 milyon kişidir. Bu 1.5 milyon kişinin iyottan zengin besinleri ve iyotlu tuzu tüketmemesi gerekir. Tiroid hormonu yetmezliği (hipotiroidi) olan hastalarda idrarla atılan iyot az ise iyotu fazla olan besinlerin ve iyotlu tuzun tüketilmesi gerekir. Haşimato hastalığı, tiroidin papiller kanseri ve zehirli guatrı olan hastaların iyotlu tuzu kesmesi önerilir. Fazla iyotlu tuz tüketen toplumlarda tiroidin papiller kanseri (en yaygın tiroid kanseri türü), Haşimato hastalığı ve zehirli guatr daha sık görülür.
NELER YENMELİ Bütün tiroid hastaları için geçerli tek düze bir beslenme şekli yoktur. Tiroid hastalarının protein (et, yumurta ve peynir) grubu yiyecekleri bol tüketmesi, şeker (karbohidrat) grubu yiyecekleri azaltması gerekir. C vitamini, folik asit ve kalsiyumu bol yiyecek ve içecekler sıklıkla kemik erimesi yaşayan tiroid hastalarında çok önemlidir. Hem tiroid hastalığı hem de tiroid ilaçları kemik erimesi yapar.
HANGİ VİTAMİNLER ZARARLIDIR Tiroid hastalarının çoğunda A, D ve E vitamininin vücutta kullanımı bozulmuş olduğundan bu vitaminlerin az alınması gerekir. Özellikle A vitamini vücutta birikerek karaciğer üzerine zararlı olabilmektedir. C vitamini ve bazı antioksidanlar (örneğin koenzim Q) guatrlı hastalar için oldukça yararlıdır.
SELENYUMUN ÖNEMİ Selenyum'un guatrlı hastalar için özel bir yeri vardır. Selenyum, bazı guatr türlerinde tedavi için ilaç olarak ve doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Selenyum, saf olarak alınmalıdır. Bu hastalarda selenyum kullanımı vitamin, anti- aging veya anti-oksidan olarak değil, tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır.