Yazılı belgelere göre tarihi 2500 yıl öncesine kadar uzanan Karadeniz Bölgesinin şifa yurdu; Havza Kaplıcaları, kaplıca suyunun kimyasal özellikleri ve şifalı olduğu hastalıkların çokluğu bakımından bölgemizin en önemli sağlık ve turizm merkezlerinden biridir. Her yıl on binlerce kişi tarafından günü birlik yada bir günle bir ay arasında değişen sürelerle konaklamak suretiyle ziyaret edilen Havza Kaplıcaları, volkanik kaynaklı olup zayıf mineralizasyonlu, sodyum bikarbonatlı, bir maden suyudur. Adı "boğaz" anlamına gelen Samsun'un Havza ilçesindeki Ancere Bölgesi, Karadeniz Bölgesi'ni Anadolu'ya bağlayan noktadadır.

Tarihteki Ancere (Hançere)
Zekeriya bin Mahmut el Kazvini'nin yazdığı Asar-ül Bilad adlı kitapta 1050 yılında olan bir depremden söz ederken depreme uğrayan yerleşim yerinin adı olarak "Ancere" kelimesini kullandığı görülür. 2 gün süren bu deprem sonrasında yerden çıkan sıcak su bir çok insanın boğulmasına neden olmuştur. Sıcak suyun akışı dokuz gün devam edince herkes dağ başlarına kaçmış daha sonra su çekilmiş ve bir miktar kalmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanmış olan Havza'nın incisi Ancere Termal Kaplıcaları'nın suyu 56 derece sıcaklıktadır. Tesisin termal su kaynağı 1200 metre derinlikten gelen 580 metre derinlikteki kuyularda sondajlanmaktadır. Kaplıca, günde 10 bin kişi banyo kapasitesine sahiptir. Tesiste vakum, elektroterapinin yanı sıra masaj odaları, bitki banyosu ve aroma terapisi gibi tedaviler de uygulanabiliyor.

Kısırlığa çare
Tesisteki şifalı sular 2 ay süreyle düzenli olarak içildiği taktirde özellikle kadın hastalıklarını tedavi edebiliyor. Çocuk sahibi olmak isteyen ancak olamayan çiftlerin yaşadığı kısırlık sorununa da şifa olan kaplıca suyu; renksiz, berrak ve kokusuzdur. Tesisin bünyesinde; termal havuz, Türk hamamı, sauna, masaj, jakuzi ve konusunun uzmanı bir ekibin denetimi altındaki fitness salonu da bulunuyor. Atatürk'ün de tedavi olduğu tesiste Ulu Önder'in söylediği "Havza kaplıcalarında şifa buldum" sözü her yerde karşınıza çıkıyor.