* "Sevgili Işık Elçi, size sormak istediğim bir rüyam var. Eşim ve ben bir süredir ayrı yaşıyoruz. Çok mutlu bir birlikteliğimiz olduğunu söyleyemem. İkimizde boşanma konusunda bir adım atmadık. Sık sık bu konu üzerinde düşünüyorum. Ne yapmam gerekiyor diye. Bu rüyayı görmeden öncede aynı sorularla meşguldü zihnim. "Hayrımıza olanı görmek istiyorum" diyerek yattım. Rüyamda eşim ve ben bir yoldayız. Daha sonra yol ayrımına geliyoruz. Yol ikiye ayrılıyor. Kararsızlık yaşıyoruz. Eşim yolun birine sapıyor. Arkasından bakıyorum. Uzaklaşıyor. İçimde yalnız kalacağıma dair bir korku oluyor. Bu ıssız yerde ne yaparım diye düşünüyorum. Ancak yine de eşimin arkasından gitmek için bir istek duymuyorum. Sonra diğer yola sapıyorum. Yolun bitiminde bir ev var. Evin kapısını açıyorum. Benim evimmiş. Odaları dolaşıyorum. Bir odada yağlı boya resimler var. Hepsini ben yapmışım. Evin perdeleri kapalı, onları tek tek açıyorum. İçeri güneş giriyor. Salonda bir ses duyuyorum içeri gidip baktığımda eşimi görüyorum. "Ne işin var burada" diyorum. O da ben hep buradaydım zaten diyor. Gülümsüyor. Uyanıyorum. Rumuz: Adı saklı

Sevgili okuyucum bence hiç durmayın ve sevdiğiniz şeyi yapın. Mutluluk için asla geç olmadığı gibi yapmak istediklerimiz için de asla geç değildir. Eşinizle olan sorun sizin kendiniz için güzel seçimler ve adımlar atmanızla ortadan kalkacak. Görünen o ki siz ondan değil, yeteneklerini ve isteklerini göz ardı eden kendinizden sıkılmışsınız. Kendi içsel yolculuğunuza vakit ayırdığınızda yaydığınız mutluluk enerjisi sizi hayatın içinde huzurlu biri kılacak. Eşiniz sabırla sizi bekliyor. Sizi mutlu görmek, kendiniz olma yolculuğunda sizi destekleyecek. Kendinizi keşfettiğinizde insanların sizi yakından tanımalarına da şans vermiş olursunuz. Resim yapın ya da sizi ne mutlu ediyorsa onu gerçekleştirin. Unutmayın tek "geç kalmışlık" vardır o da hâlâ bu kadar farkındayken ayağa kalkıp yürümemenizdir.