Suları binbir derde deva olan Ilgın Kaplıcaları'nın ünü çok eskilerden beri biliniyor. Bu yüzden de her sene sağlık arayan binlerce yerli turist, ilçeye akın ediyor....
Ilgın Kaplıcaları şifa kaynağı olarak bilinir. Ilgın'ın her yıl otel ve motelleri, hastalıklarını iyileştirmek isteyen insanlarla dolup taşar, bastonla gelip yürüyerek dönen insanlar görülür. Suyu Hamam Dağı eteklerinde güneyden kuzeye doğru uzanan alivyum tabakası ile örtülü bir kırık üzerindedir. Su yöresel olarak söylenen Hamam Dağı'nın eteklerinden çıkar. Kadınlar hamamında saniyede 14 litre, erkekler hamamında ise 35-40 litreyi bulan su çıkmaktadır. Çıkan bu sular; iki kadın hamamı ve iki de erkek hamamına, otel ve motellere dağılmaktadır. Tahlil raporlarına göre, suyun içeriği şunlardır:
DÜNYA SULARINA EŞDEĞER Potasyum, sodyum, amonyum, kalsiyum, magnezyum, demir, aliminyum, klorür, nitrat, sülfat ve hidrokarbonat gibi kimyasal özellikleri içinde barındıran şifa kaynağı kaplıca suları berrak, renksiz ve kokusuzdur. Su bir miktar da bromür ve iyodür ihtiva ettiğinden kükürtlü ve hidrokarbonatlı sular grubunda yer alır. Radyo aktivitesi 19,1 emandır. Ayrıca su; az miktar da tuz ihtiva etmesi ile dünyanın tanınmış sularına benzer. Bu özelliklerinden dolayı suyun şu hastalıklara şifa verdiği bilinmektedir. Göz hastalıkları, egzama, cüzzam, felç, bers (Abraş) hastalıkları, sinir hastalıkları, akciger iltihaplanmaları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, kadın hastalıkları, her türlü iltihaplanma ve yara, deri ve cilt hastalıkları, romatizmal gibi hastalıklar. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Selçuklu Devleti sultanlarından Alaeddin Keykubat'ın romatizma (Nikris-Ayaksızısı) hastalığına yakalanmasından dolayı yapılan tavsiye üzerine Ilgın Kaplıcası'na geldiğini yazmıştır. Çelebi; Alaeddin Keykubat'ın kaplıcada hastalığına şifa bulduğu, suyun şifa dağıtmasından dolayı var olan inşaatın üzerine bir kubbe yaptırdığını yazmıştır.
ÇAVUŞÇU GÖLÜ'NDE DE AYNI SU MEVCUT Aynı kırık (fay) hattı üzerinde bulunan Çavuşcugöl'ün güney tarafında ve Ilgın'a 10 kilometre kadar uzaklıkta bulunan ve halk tarafından 'Açık Ilıca' olarak bilinen sıcak su; büyük ve küçük ılıca suyu olarak adlandırılıp sazlıklar arasından Çavuşcu Gölü'ne dökülmektedir. CHPUT adındaki Avrupa tarihçisinin yazdığı eserinde; Ilgın Kaplıcası ile Açık Ilıca suyunun aynı membaya tabii olduğu, ayrıca Çavuşcugöl'ün içindeki adada aynı suyun mevcut olduğunu yazmaktadır.