Şeker yükseliği ile seyreden diyabet, çocukluk yaşlarında başlayabilir. Sürekli kontrol altında tutulmalıdır....
Diyabet Diyabet kronik, pankreasın yetersiz veya hiç insülin hormonu üretmemesiyle karakterize, şeker yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. İnsülin, şekerin enerji olarak kullanılabilmesi için hücreye girmesini sağlamakta gerekli bir hormondur. İnsülin miktarının veya etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan şekeri yükselir. Diyabetin iki önemli ve belirgin tipi vardır:
1) Tip 1 diyabet: Tip 1 diyabette insülin pankreasta hiç üretilmez ya da çok az üretilir. İnsülin vücutta hiç bulunmadığından, diyabet ancak insülin enjeksiyonu veya pompayla tedavi edilebilir. Ayrıca tip 1 diyabete, genellikle çocuk ya da genç erişkin çağda ortaya çıktığı için juvenil diyabet de denir.
2) Tip 2 diyabet: Tip 2 diyabette insülin vardır ama insüline karşı direnç vardır. Aslında insülin miktarları normal, hatta fazla bile olabilir. Sıklıkla egzersiz ve diyet, tedavide en etkin yöntemlerdir. Bununla beraber tedaviye ilaç ve bazen insülin de eklemek gerekebilir. Tip 2 diyabet en sık görülen tip olup toplumda rastlanma sıklığı oranı yüzde 90'dır ve dünyada yaklaşık 246 milyon insan tip 2 diyabetlidir. Her iki tip şeker hastalığı da ciddi etkileri olan hastalıklar olup, çocuklarda her iki tip diyabet de oldukça sık bulunmaktadır. Rastlanma sıklığındaki artış, özellikle çocukları korumanın ciddiyeti açısından önemlidir. Belirtileri; karın ağrısı, kusma ve sık hastalanmadır. Diyabet hayat boyu süren, dikkatle izlenmesi gereken, iyi kan şekeri kontrolünün şart olduğu bir hastalıktır. İyi olmayan takip ve kontrol yüksek şekere ve uzun dönemde birçok organda hasara neden olur.