2009 bütçesi üzerine neden bir şey yazmadığımı soran okuyucularım var. Benim de kendilerine vereceğim yanıtım. 2009 bütçesinin, gerçekten oldukça uzak hazırlandığını düşünüyorum. Bu yüzden üzerinde yazmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Ama madem düşüncemi merak edenler var, özetleyeyim. Kriz ortamında; dolar 1.50'ler düzeyinde iken, bazı firmalar işçileri yarım zamanlı çalıştırmaya, bazıları işten çıkarmaya başlamışken, fabrikaların kapandığı haberleri gelmeye başlamışken; 'Bu kriz bizim krizimiz değil' diyerek, '7 bin mil uzaktaki depremden bize zarar gelmez' anlayışı ile hazırlanmış bir bütçe 2009 bütçesi. Dolayısıyla önemli değil. Nasıl olsa gerçek bütçe 2009 yılı içinde yapılan tadilatla, hedef değişiklikleri ile görünecek. Ama 2007 yılının kesin bütçe kanunu da nereye ne kadar harcandığı, doğru harcanıp harcanmadığı sorgulanmadan, arada geçip gidecek. Doların önümüzdeki yılın sonunda kaç lira olacağını düşünüyorsunuz? Ya büyümenin yüzde kaç olacağını? Bütün dünya küçülürken siz nasıl büyüyeceksiniz? Kur yükselince ihracatın artacağını mı sanıyorsunuz? Adamlar mal almazlarken siz nasıl ihracat yapacaksınız? Ya iç piyasada ne kadar mal satabileceksiniz? Mal satamazsanız geliriniz olmaz, iç piyasada nasıl satış yapacaksınız? Borç mu? Dünya para peşinde koşarken kim size para verecek? Yüzde kaç faizle? Vergi gelirlerinin ne kadar artacağını düşünüyorsunuz? Mükellef olarak sizler, önümüzdeki yıl ne kadar gelir elde edebileceğinizi düşünüyorsunuz? Harcamalarınızın ne kadar artacağını düşünüyorsunuz? Tamam, felaket tellallığı yapmayalım. Ama dalga da geçmeyelim. Kriz başkalarının krizi değil. Kriz kapitalist dünyanın krizi. Türkiye de o dünyanın içinde. Bütçeyi gerçekçi hazırlayın. 'Nasıl olsa değişecek, önümüzdeki 5 ayı geçirelim' diye hazırlamayın!