Ekonomik krizlerden ilk ve en çok etkilenen sektörlerin başında otomotiv geliyor. Şirketler için de şahıslar için de krizlerde ilk vazgeçilen satın almalardan biri otomobil ve ticari araç oluyor. Halen yaşadığımız ve ne zaman biteceği hiç belli olmayan bu krizde de bu gerçek değişmeyecek. İşin kötü yanı krizin yıl sonuna denk gelmiş olması. Türkiye'de yılın son üç ayının hareketli geçmesine alışkın olan sektör, Autoshow fuarının da desteğiyle mutlu bir üç ay geçireceklerini hesaplıyordu. Ancak şimdi ellerinde oldukça yüksek rakamlarda stok bulunuyor ve iç piyasanın hareketlenmesini sağlayacak bir destek de bulamıyorlar. Yerli üreticiler daha önceki krizleri ihracat sayesinde fazla yara almadan atlatmıştı; ancak şimdi ihraç pazarları da daralmış durumda. Yoksa ÖTV artacak mı? Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile otomobil satışlarından oldukça yüksek vergi geliri elde edildiği ve bundan vazgeçilmeyeceği çok açık. Son 10 günde ÖTV ile ilgili yaşanan taban tabana zıt iki gelişme kafalarda soru işareti yarattı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yaptığı açıklama, Hükümet'in ÖTV gelirinden mahrum kalmak istemediğini ortaya koyuyor. Peki, otomobil satışları düşerken vergi gelirini nasıl yüksek seviyede tutabilirsiniz? Basit; ÖTV oranını artırarak. Türkiye'de daha önce de böyle uygulamalarla karşılaşıldı. Otomotiv sektörü bir darbeye daha hazırlıklı olmalı. Böyle giderse ÖTV indirimi bir yana, ÖTV artışı bile karşımıza çıkabilir.