Günlerdir izliyorsunuz; IMF ile anlaşalım mı anlaşmayalım mı diye tartışılıp duruyor. Nedense bir kesim var, "İlla anlaşalım onlar ne derse onu yapalım" görüşünü ısrarla dillendiriyor.
Anlaşırsak ne olacak?
Basitçe anlatalım. IMF bize faizle borç para verecek. Daha sonra bu parayı 'batırmayalım' diye bize nasıl davranmamız gerektiğini söyleyecek. Bunun dışına çıkmamamız gerekecek. Bunun için de sık sık gelip 'denetleme' yapacak.
Geçenlerde yazdık. İsteklerinin büyük çoğunluğu vatandaşın aleyhine. Yatırımı kısın, ücretlere zam yapmayın türünden istekler.
Peki IMF'siz yapamıyor muyuz?
Pekala yapabiliriz.
Para veriyor.
Gerek bürokratlar, gerekse siyasetçiler ve gerekse finans kesiminden yöneticiler paramız olduğunu, oradan gelecek kaynağa ihtiyaç duymayacağımızı söylüyor.
Yani, parasını almadan yapabiliriz.
Bize program yazıyor.
Peki 70 milyonluk Türkiye'de IMF'nin yazdığı programı yazacak iktisatçı yok mu?
Onlar program önermeden biz kendi programımızı uygulayamıyor muyuz? Öyleyse?
'IMF ile anlaşma yaparsak psikolojik etkisi olur, dışarıdan bize güven olur' deniliyor.
Şu kriz ortamında Türkiye'nin en güvenli liman olduğunu biz değil yabancı iktisatçılar söylüyor. Bu yüzden bir güven sorunumuz da yok.
IMF ile anlaşmamız kimlere ne kazandırıyor ona bakmak lazım.