Adını topraklarının renginden alan Kızılcahamam, Türkiye'nin zengin termal kaynaklarına sahip bölgelerinden. Çevresindeki kaplıcalarıyla termal turizmin önemli merkezlerini de barındırıyor.
Son yıllarda kaplıca ve termal turizme olan ilginin artmasıyla Ankara'nın kuzeyindeki Kızılcahamam ilçesi de termal sulardan şifa arayanların gözde mekanı haline geldi. Kızılcahamam, şifalı kaplıcalarıyla "Kaplıcalar Diyarı" adını haketmiştir. Doğal güzellikleri, ormanları, çamur banyoları, tarihi eserleri maden ve memba suları ile meşhurdur. İlçenin en ünlü kaplıcaları Romalılar ve Selçuklular döneminde de işletilen Büyük ve Küçük kaplıcalardır. Kaplıcalardan büyük olanın suyu 50 derece, küçük olanın da 44 derecedir. İçme suyu kürü olarak yararlanılan maden suyu kaynağı ve acısu kaplıcası kaynağı da bulunmaktadır. 50-51 derecedeki su, karbondioksit, klorür, bikarbonat, arsenik, sodyum ve hafif klor içerir.
Devre mülk tatili Dünyanın hiçbir yerinde bir arada bulunmayan termal su, maden suyu ve memba suyu yeryüzünde bir tek Kızılcahamam'da bulunmaktadır. Kaplıca turizmi, içenin en önemli geçim kaynağı haline gelmiştir. Konaklama tesislerindeki yatak sayısı 4 bini geçmiştir. Kızılcahamam'da 12 bin ailenin devremülk tatili yapması da mümkün. Konaklanabilecek yerler arasında, Asya Kızılcahamam Kaplıcaları, çam ormanları arasında Patalya Thermal Resort ve Kızılcahamam Belediye Termal Tesisleri sayılabilir. Tedavi süresi ve şekli, hastanın ve hastalığın durumuna, suyun özelliklerine göre belirlenir. Günlük veya gün aşırı yapılan kürlerde toplam banyo sayısı 15-20 civarında tutulmaktadır.