Başbakan Tayyip Erdoğan'ın IMF'ye yönelik sert eleştirileri, toplamı 30 milyar YTL'yi bulan sıkı pazarlığı da gün ışığına çıkardı. Erdoğan'ın, "IMF ile esnek bir anlaşmaya eyvallah. Ama kriz ortamında 'fırsatı bulduk ümüğünü sıkalım' derseniz, kusura bakmayın" tepkisinin gerisinde, IMF'nin şu istekleri yatıyor:

* Büyümeyi azaltın: Gerek 2008 için beklenen, gerekse 2009 için hedeflenen yüzde 4'lük büyüme IMF'ye erişilebilir görünmüyor. Bu nedenle gelecek yıl yüzde 2.5-3.5 büyüme öngörüyor.

* Yatırımları frenleyin: IMF, büyümedeki gerileme karşısında vergi gelirlerinin azalabileceğini, bu nedenle yatırımların kısılması gerektiğini söylüyor.

* Af etkili düzenleme olmasın: Hükümetin yastık altı servetlere kolaylık ve vergi borçlarına af planına IMF karşı çıkıyor.

* Sektörel teşvik vermeyin: Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan'ın önderliğinde bölgesel, sektörel ve proje bazlı teşvikler düşünülüyor. IMF sadece bölgesel teşviklere kapı aralıyor.

* IMF'nin itiraz etmediği konular: IMF, GAP yatırımlarının hızlanması, istihdamın teşviki için 5 puan SSK prim indirimi, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan mesleki eğitim için kaynak aktarılması gibi icraatlara ise itiraz etmedi. IMF enerji zamlarının otomatiğe bağlanmasına da ses çıkartmıyor. Yerel yönetimlerin bütçe paylarının artırılması nedeniyle ortaya çıkacak gelir kaybı, memur maaşına ek düzeltme de IMF'nin karşı çıktığı kararlar oldu.