Yakın yıllara kadar bir erkek hastalığı olarak bilinen akciğer kanseri, gelişmiş ülkelerde artık kadınlar için de büyük bir tehdit oluşturuyor. İstatistiklere göre, kadınlardaki akciğer kanseri 1990-2003 yılları arasında yüzde 60 oranında arttı ve tüm kanser türlerini geride bırakarak birinci sıraya yerleşti. Geçen yıl Amerika'da 80 bin kadının akciğer kanserine yakalandığı ve bunların 70 bininin bu hastalıktan yaşamlarını yitirdiği belirlendi. Oysa, Amerikan Kanser Derneği'ne göre, bu sürede 40 bin kadın meme kanserinden, 23 bini ise yumurtalık ve rahim kanserinden öldü.

Geç belirti veriyor
Kanserler içinde en tehlikeli olanı akciğer kanseridir. Çünkü bu hastalıkta ölüm ihtimali çok yüksektir. Akciğer kanserine yakalanıp da 5 yıl sonra hayatta kalan kadınların oranı sadece yüzde 14'tür... En önemlisi de akciğer kanserinin erken bir belirtisi olmamasıdır. Öksürük, nefes darlığı gibi kansere ait olabilecek bazı belirtiler ortaya çıksa bile, hastalar bunu sigaradan sanıp üzerinde fazla durmuyor. Hastalar en çok kanama, şiddetli ağrı, ses kısıklığı, kilo kaybı gibi belirtiler geliştiğinde doktora başvuruyor ve çoğu zaman da geç kalmış oluyor. Üstelik, akciğer kanseri kadınlarda erkeklere göre hem daha kolay gelişiyor hem de kadınlarda daha ağır seyrediyor. Uzmanlar bunu, her iki cins arasındaki hormonal farklılıklara bağlıyor.

Tuzağa düşmeyin
Sigara endüstrisi, sigara reklamları için milyarlarca doları gözünü kırpmadan harcıyor. Hedef kitle ise geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler ve özellikle de kadınlar... Bu kampanyalarda, sigara ile pozitif bir imaj yaratılmak isteniyor. Sigara özgürlüğün, bağımsızlığın sembolü olarak tanıtılıp kadınlar sigara içmeye özendiriliyor. Ülkemizde de kadınlar arasında sigara tiryakiliği yayılıyor ve bu gidişte yakın bir gelecekte Amerika'da olduğu gibi Türkiye'de de akciğer kanseri kadınlar arasında adeta salgın bir hastalık gibi ortaya çıkacak.

* * *
Göğüs Hastalıkları Uzm. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta anlatıyor...