Mehmet Özdilek: Ertuğrul iyi maçlar da çıkardı ama beklentilere cevap veremedi Selçuk Yula: Skibbe'nin gitmesi yakın. Aragones de sözleşmesi sayesinde ayakta. Cüneyt Tanman: Skibbe'nin kariyeri ve tecrübesi yetersiz. Aldığı sonuçlar ortada.
* 3 Büyük kulüpte sürekli hoca tartışması yaşanıyor. Nitekim Ertuğrul Sağlam gitti. Sizce buradaki teknik adamlar yetersiz mi? Yoksa üzerlerine fazla mı geliniyor? M.Ö: Olayı 3 ayrı pencereden değerlendirirsek Fenerbahçe teknik direktörü Aragones'in sezon başından beri ortaya koyduğu Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi performansı geçen seneyi mumla aratan bir performans olarak dikkat çekti. 6 haftalık maratonda Fenerbahçe'nin takım kurgusunda, oyun anlayışında, çok da ileriye gittiğini söyleyemeyiz. Galatasaray açısından bakıldığında şampiyon olan kadrosunun üzerinde bireysel olarak çok iyi takviyler yapan Galatasaray yeni hocasıyla bu uyum sorununu fazla kayıpsız şekilde atlatmaya çalıştı. Aynı şekilde eleştiriyi ve övgüyü hakeden maçlar oynadı. Beşiktaş penceresine baktığımızda, Ertuğrul Sağlam her iki teknik adama göre daha şanslıydı. Diğer hocalara nazaran rakiplerini ve Türk futbolunu iyi tanıyan, geçen sezonu takımıyla geçiren bir teknik adamdı. Ertuğrul Sağlam, ligde oynadığı maçlarda oyunsal anlamda çok da keyif veren bir futbol oynatmasa da puansal anlamda rakiplerinin bir adım önüne geçti. Ama iyi futbol adına beklentilere cevap vermemesi insanların zaman zaman tepki göstermesine sebep oldu. C.T.: Üzerlerine fazla gelinmiyor çünkü futbol bir sonuç oyunu. Başarıda nasıl teknik adamlar yüceltiliyorsa başarısızlıkta da ilk adres doğal olarak teknik direktörler oluyor. Tabi ülkemizin insanları biraz heyecanlı, tepkiler daha hızlı ve daha aşırı oluyor. Teknik direktörler kesinlikle yetersiz değiller. Mesela Aragones, hem deneyimli hem de son Avrupa Şampiyonu takımın hocası. Onun bilgisiz olduğunu söyleyebilir miyiz? Mesela Skibbe yıllardır bu işin içinde. Alman Milli Takımı'nda Leverkusen'de çalışmış bir teknik adam. Oyuncularına nasıl antre edeceğini tabii ki biliyor. Bence onların bilgisizliği değil geldikleri takıma uyum sağlayıp- sağlayamayacakları iyi araştırılmalı. Aragones'in Fenerbahçe'ye daha çok para için geldiği açık. Skibbe'nin de tecrübesi ve kariyeri Galatasaray için çok yeterli değil. Yani yanlış olan teknik adamların bilgisizliği değil, seçilme kriterlerinin yanlışlığı. S.Y.: Eğer ortada başarısızlık söz konusuysa bir takım düzenlemeler yapılmalıdır. Teknik adamların backroundları kariyerleri değildir. Önemli olan geldikleri takımlara uyum sağlamalarıdır. Daha da önemlisi yaptıkları hataları kabul edip bunlardan geri dönmeleridir. Ama aynı hatalarda ısrar ediyorlarsa yolları ayırmak en doğrusu olacaktır. Ertuğrul'un gitmesine üzüldüm. Ama Beşiktaş Avrupa'da koyduğu hiç bir hedefe ulaşamıyor, bir de kötü şekilde eleniyor. Geçen sene Liverpool'dan 8 gol yendiği anda Ertuğrul'la devam edilmesi aslnda ona duyulan bir güvenin parçasıydı. Ama adını bile ilk defa duyduğumuz bir takımdan 4 gol yiyerek elenmesi bardağı taşıran son damla oldu. Skibbe çekilen zayıf kuralar neticesinde ayakta duruyor. Onun da gitmesi yakın. Aragones'e gelince fazla söze gerek yok. Fenerbahçe'nin puan cetvelindeki durumundan daha çok acı veren gerçek eksi 1 averajla olmasıdır. Şu anda Aragones'i Kadıköy'de tutan tek şey elindeki kontrattaki yükümlülüklerdir.
* Ertuğrul Sağlam'ın takımdan ayrılması Beşiktaş'taki dengeleri nasıl değiştirir. Bu durum takıma olumlu mu yoksa olumsuz mu yansır? M.Ö.: Açıkçası bu süreci hep beraber takip edeceğiz. Dönem dönem hoca değişikliklerinden olumlu sinyaller görebiliriz. Açıkçası bu aradaki 15 günlük süreç birşeylerin karar verilmesi adına önemli bir adımdır. Bu süreçten sonra gelecek teknik adamın, Türk futbolunu ve Beşiktaş'ı tanıması, vereceği katkı kadar önemlidir. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki Beşiktaş kadrosu elindeki oyuncu yapıyla Süper Lig'in en iyi kadrolarından bir tanesi. Burada en önemli şey, bu oyuncu kadrosunu iyi harmanlamak...
* Skibbe kulübede yetersiz bir profil çiziyor. Sanki emaneten durur bir hali var. Yüzünde her maçta gergin bir ifade var. Kulübedeki güven vermeyen hali futbolcuları ne kadar etkileyebilir? C.T.: Futbolcuları etkilenmemesi mümkün değil. Aslında sadece tribündeki duruşu değil bir teknik direktörün kariyeri, tecrübesi de oyuncuları etkilemesinde çok önemli bir faktör. Skibbe'nin Galatasaray'ı taşıyacak kadar bir kariyeri yok. Aldığı neticeler sonucu daha da tartışılır hale geldi. Bu nedenle de oyuncuların ona karşı olumsz etkilenmeleri söz konusu. Ayrıca saha kenarında da tedirgin gözükürse ve gerekli müdahaleleri yapamazsa bu onlar üzerindeki etkisini daha da azaltır.
* Trabzonspor'un 10, Beşiktaş'ın 8, Galatasaray'ın 5 puan gerisinde kalmak olumsuzluk yaratır mı? Sizce Fenerbahçe'nin hala şansı var mı? Yoksa tren kaçtı mı? S.Y.: Olumsuzluk yarattırsa zaten iş bitmiş demektir. Ama büyük takımlarda bu çark tersten işler. Öndekileri yakalamak için büyük bir depara kalkmak erzem olur. Fenerbahçe bunu başaracak güçtedir. Yeter ki şuandaki Aragones'in oynattığı saçma sapan sistemden vazgeçilsin. Ama bu böyle devam etmeyecektir. Galatasaray'ın 9 puan geride gelip Fenerbahçe'nin, Fenerbahçe'nin 11 puan geriden gelip Beşiktaş'ın elinden aldıkları şampiyonluklar unutulmamalı. Bunlar 50 yıl önce değil. Çok yakın zamanda yaşanmış hadiselerdir.
* Beşiktaş'ın ligde zirveye oynayacak bir kadrosu olduğuna inanıyor musunuz? Takımın zaafları neler? Transferde doğru bir politika izlendi mi? M.Ö.: Beşiktaş'ın bu başarıyı göğüsleyecek oyuncu yapısına sahip olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş bu haftaya kadar ideal kadroyu bulma adına sıkıntılar yaşadı. Dönem dönem bunlar da skora yansıdı. Yabancı oyuncuların performası Beşiktaş'ın başarısında önemli bir yer teşkil ediyor ama maalesef Avrupa arenasında yabancı oyuncular gerekli performansı oyun kalitelerini yansıtamadılar. Ve Beşiktaş, beklenmedik şekilde Avrupa'ya veda etmek zorunda kaldı. 6+2 yabancı kontenjanı zaman zaman hocaların kafasını karıştırıyor. Bu sene alınan oyunculara bakılırsa Zapotocny ve Sivok'un geçen sene yaşadığı defansıif sorunlara bir nebze çare olduğunu söyleyebilirz. Seric'in de şuana kadar oynadığı maçlara kadar çok da esktirem bir oyuncu olduğuu göremedik. Eğer bu oyuncular güven verilerse yeni gelecek teknik heyet grubu ile uyum sağlanırsa, Beşiktaş'ın ipi göğüsleyeceğini düşünüyorum.
* G.Saray savunmasındaki yerleşim hataları nasıl giderilmeli? Bu eldeki kadrodan mı, yoksa hocanın yetersizliğinden mi kaynaklanıyor? C.T.: Belki sağ kanatta bir sorundan bahsedilebilir. Ama göbekte ve sol kanatta oynayan oyuncular Türk Milli Takımı'na ve Portekiz Milli Takımı'nın oyuncuları. Yedekler de yine A Milli Takım'da oynamış oyuncular. Geçtiğimiz yıl bu Servet, Song'la beraber harikalar yaratıyordu. Demek ki Meira ile bir uyum sorunları var. Bunu da gerek antrenmanlarda çalıştıracak gerekse maçlarda kenardan ikazlarla giderecek kişi Skibbe.. Oysa Skibbe antrenmanlarda ne yaptırdığını bilmiyorum ama maçlarda bugüne kadar hiç bir müdahalesi görmedim. Bizler gibi tribünleden seyretmekle yetiniyor.
* Fenerbahçe bu sıkıntılı durumdan nasıl kurtulur? Şu anda ve devre arasında neler yapılmalı? S.Y.: Şu anda transfer adına yapılacak bir şey yok. Elindeki ile devam edeceksin. Fenerbahçe'nin elindeki kadro Türkiye'nin en iyi kadrosu. Sadece bu arabayı kullamayı bilen bir şöfere ihtiyaç var. Bu kadar eksiğe rağmen son Kayseri maçında sahaya çıkan beğinilmeyen kadroda 9 milli futbolcu var. Volkan Gökhan, Uğur Boral, Kazım, Emre, A Milli'de, Maldona Şili, Edu da Brezilya milli takımlarına gidiyorlar Güiza İspanya Milli Takım'nda... İlhan Parlak Ümit Milli Takımı'nda. Geride kalanlara bakalım. Önder Turacı daha geçen yıl Belçika'da mı yoksa Türkiye'de mi oynasın diye tartışılan futbolcu. Selçuk, Milli Takım'a gidip gelen bir futbolcu. Geriye de Roberto Carlos kalıyor onu da mı tartışalım!.. Eğer Aragones dışarda kalan 8 sakat oyuncuya rağmen kadroyu beğenmiyorsa Hacettepe teknik direktörü ne yapsın. Bu kadroyu önüne koyan yönetimin elini öper. Aragones maceraya girmeden çözüm üretmeye bakmalı. Her takım devre arasına kadar toparlanmazsa transferler güdeme gelir.
* Delgado'da son haftalarda düşüş var. Sizce neden? Nobre, Bobo ve Holosko gibi golcülerden hangisi sizce ideal santrfor? Beşiktaş'ta yırtıcı bir santrfora ihtiyaç var mı? M.Ö.: Sezona çok haraketli başlayan Dalgado ilk haftalarda Beşiktaş'ın en önemli oyuncusuydu. Geçen sezonki görüntüsünden çok daha etkili bir görüntü çizen Delgado, son haftalada bu performansı aratır bir görüntü çizmeye başladı. Özellikle bu tür oyuncuların uzun lig maratonunda form grafiğini bu kadar inişli-çıkışlı yaşaması Beşiktaş takımı için bir handikap. Şu anda saha lideri konumunda olan Delgado tekrar performansını yükseltip oyunun kaderini etkileyecek oyuncu rolüne soyunması gerekiyor. İdeal forvet oyuncu konusuna gelince, Nobre'nin hırsı, azmi ve çalıkanlıığı diğer arkadaşlarına onu bir adım öne çıkarıyor. Bobo'nun bu takımın en önemli oyuncularından olduğunu her zaman söylüyorum ama o da fiziksel ve zihinsel olarak istenilen seviyede değil. Holosko ne tarafta oynayacağına karar verilmeyen futbolcu konumunda. Dolayısıyla o da özgüvenini kaybetmiş, sorumluluk alamıyor. Ama tek tek bakıldığında hepsinin önemli meziyetleri var. Burada önemli olan dengeyi kurmak ve onlara sorumluluk vermek diye düşünüyorum.