Lohusalık dönemi yaşayan kadınlarda adet düzensizliği sıkça görülür ve hastalıklara karşı direnç gösteremezler.
Lohusalık; doğumdan sonraki 6 hafta sonunda gebeliğin kadında yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimlerin gebelik öncesi haline dönmesidir. Bu süreç her organ ve sistem için farklı zamanlar alır. Halk arasında "Lohusanın mezarı 40 gün açık kalır" sözü kullanılır. Bu söz bir yerde gerçekleri yansıtmaktadır. Çünkü doğum ve lohusalık döneminde ortaya çıkan hastalıklar hayatı tehdit edici boyutlarda olabilir. Üreme organları 6 haftada normal haline döner ve emzirmeyen annelerin büyük bir kısmı bu dönem sonunda adet görmeye başlar. Emzirenlerde ise adetlerin normale dönmesi 6 ayı bulabilir, hatta bu süreyi bir miktar daha aşabilir. Doğum sonrası belirgin olarak fark edilebilen ilk değişiklik, rahmin eski haline dönmesi yani küçülmesidir (Buna involusyon denir). Gebelik süresince rahim ağırlık olarak yaklaşık 20 kat büyür, ancak doğumdan sonra hızla küçülmeye başlar. Bebek doğduktan hemen sonra yaklaşık 20. gebelik haftasında olduğu boyuta iner. Bu evrede ağırlığı yaklaşık 1 kg kadardır. Birinci haftanın sonunda 12. gebelik haftasındaki büyüklüğüne dönen rahmin hacmi, 6 hafta sonunda gebelik öncesi büyüklüğündedir. Vücudumuzda ağırlık ve hacmi bu kadar çok büyüyüp sonrasında küçülen ikinci bir organımız bulunmamaktadır.