Elime yabancı bir kitap geçti. Kırık dökük İngilizcemin yettiğince anladığım o ki "kadınlarda fazla düşünme sendromu" konusunda malumat veren bir kitap. Erkeklerde de az buz görülürmüş ama kadın kısmı daha bir takıntılı olduğundan daha fazla düşünürmüş. Fena mı demeyin. Düşünce fazlasının iyisi de var kötüsü de. Söz konusu ettiğimiz kötü olandan. Yani bir nevi "obsesif" hale getireninden.
NE DEMEK İSTEDİ Örnekler kitapta mevcut. Diyor ki; "Fazla düşünme hastalığına yakalanmış kadınlar iki de bir sorar kendine; 'Başkası benim için ne diyor?', 'Acaba hiç mi mutlu olamayacağım?', ' Neden arkadaşlarımla geçinemiyorum?', 'Falanca filan lafı söylerken aslında ne demek istedi?'" Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Makul ölçülerde bunlarda bir sorun yok ama ne zaman ki bunları yaşamın nirengi noktası yapıp ha pasa buna odaklanırız o zaman durumlar fenaymış.
Kurtuluş reçetesini de veriyorlar Allah'tan. Diyorlar ki; "Bu hislere kapılınca kontrol altında tutmaya çalışın ve abartmayın. Olaylara objektif bakmaya uğraş verin.
AZİZ KARDEŞLERİM Baktınız ki bir şeyi fazla fazla düşünüyorsunuz hemen telaşlanın; 'Ben fazla düşünme hastalığına mı yakalandım yahu?' deyip titreyin ve normale dönün.
Bunu bir oyun haline getirmeyi başardığınızda ilaçsız, doktorsun, hastalıktan da kurtulmuş olacaksınız. Sonra bir de bakacaksınız ki hafiflemişsiniz.
İlişkileriniz, kendinize güveniniz, rutin halleriniz, keyfiniz, neşeniz geri gelmiş.
Böyle bir bayram günü hanım okurlara daha nasıl bir kıyak yapılabilirdi di mi. Tebrik ve teşekkürlerinizi hissediyorum sağ olun aziz kardeşlerim...