Üsküp'te güveçleriyle ünlü Abdullah Efendi, 1944 yılında İstanbul'a göç ediyor ve Çemberlitaş'ta bir lokanta açıyor. İstanbullular tarafından bu lezzetli yemekler oldukça beğeniliyor. Ancak Abdullah Bey yaşlanınca dükkanına kilit vurmak zorunda kalıyor. Aradan yıllar geçiyor ve 3. kuşak torunlar güveç lezzetini tekrar İstanbullular'a kazandırmak için dedelerinin mirasını sürdürmüye karar verip 4 sene önce Fenerbahçe'de Güveçci Abdullah'ı tekrar açıyor.

YEMEKLERE KADIN ELİ DEĞİYOR
Karı-koca bu mekanı işleten çift, senenin 365 gününü burada geçirdikleri için evlerindeki rahat ortamı ve dedelerin kalma güveç lezzetini misafirlerinin hizmetine sunuyor. Mekanın sahibi Berrin Hanım temizlikten yemeklere kadar her şeye hakim olduğunu ve yemeklere kadın eli değdiğini özellikle belirtiyor. Kırmızı, siyah ve fıstık yeşili olarak dizayn edilmiş bu mekanda, fazla aydınlık olmayan loş güzel bir ortam yaratılmış.

ÇOCUKLARA ÖZEL
Bizim için hazırlanan sofrada dikkatimi çeken ise herşeyin güveç tabaklarında servis edilmesiydi... Çorba kaselerinden tutun da baharatlıklara kadar bütün yemekler bu şekilde sunuluyor. Masaya gelen Üsküplü köfte, kuzu tandır, kırım kebabı, pastırmalı kuru fasulyenin tadı gerçekten anlatılmaz bir lezzet... Özellikle Kırım kebabını mutlaka yemenizi tavsiye ediyorum. Bu arada çocuklar için özel mönülerin ve özel bir bölümün olduğunu ayrıca park sorununun olmadığını belirtmek isterim. Fiyatlara gelince 1 kişi ortalama içkili 60, içkisiz 40 YTL'ye karnını doyurabiliyor.