Babasının isteğiyle 11 yaşında jokeyliğe başlayan Yalçın Akağaç, bugün Türkiye'nin en iyi 6 jokeyinden biri... Birçok yarışseverin umutlarını bağladığı 28 yaşındaki Akağaç'ın uzun yıllar jokeylikten vazgeçmeye niyeti yok...

* Atla ilk kaç yaşında nasıl tanıştın?
İlkokul dördüncü sınıfa gidiyordum. Ailemle gittiğim bir piknik alanında atalara tur attırıyorlardı. Ben de ilk kez ata orada binerek 3 tur atmıştım ve çok hoşuma gitmişti. Atın üstündeyim, atı sağa çekiyorum sağa gidiyor, sola çekiyorum sola gidiyor... Çok hoşuma gitmişti. 1989'da, hipodroma babamla ilk gittiğim gün; Devir isimli at Gazi Koşusu'nu kazanmıştı ve Devir'e hayran kalmıştım. Bu atın güzelliği de benim jokey olmamda önemli bir etken.

* İyi bir jokey nasıl olmalı?
Yarış içinde çok akıllı olmalı. Standart kiloda yani 54-55 kilogram ağırlıkta olmalı. Kaba kuvet kullanarak değil de zekasını kullanarak ata binmeli. Özel yaşantısına dikkat etmeli. Mesleğini ve atları sevmeli. Sabırlı olmalı. Fedakarlıkta bulunmalı. Atatürk'ün de dediği gibi; sporcunun zeki ve ahlaklı olması lazım. Bu özellikte olan kişinin başarılı bir jokey olacağına inanıyorum.

'ÖNEMLİ OLAN ATTIR'
* Yarışta jokey mi at mı önemli?
Tabii ki öncelikle at önemli. Yüzde 80 at, yüzde 20 jokey... Bazı zamanlar yüzde 90 at oluyor.

* Yarış öncesi bindiğin atı yarışa nasıl motive ediyorsunuz?
Daha önce idmanında atı kendim çalıştırdıysam o benim için bir artı oluyor. Yarış içinde kendi atından ziyade rakiplerini çok iyi tanıman lazım. Rakiplerin mesafeye göre nerede nasıl gidecek, nerede sprint yapar, nasıl koşarsam onu geçebilirim anlamında sürekli matamatiksel hesaplar yapman lazım. Tabii bu arada kendi bindiğin atı da iyi tanımalısın. Hiç binmediğim bir atın yarışlarını birkaç kez izlemişsem o ata nasıl binersem başarılı olacağımı çözerim.

* Çok favori bir ata bindiğinizde nasıl bir psikoloji içinde oluyorsunuz?
Çok favori bir ata binmekle normal yarış içinde şans verilmeyen bir ata binmek arasında ister istemez fark oluyor. Çok favori bir ata bindiğinde; sorumluluk alıyorsun, bütün gözler senin üzerinde oluyor. Hata yapmamaya uğraşayım diye heyecanlandığınız zaman hata yapabilirsiniz. Ben bu gibi durumlarda bir önceki koşuda bindiğim atla, favori olan ata bindiğim koşudaki at arasında hiçbir fark olmadığını düşünüyorum. Kendimi öyle hazırlıyorum yarışlara. Heyecan yaptığınız zaman hata yapıyorsunuz, heyecan hata demektir. Onun için her zaman sıradan yarışa çıkıyormuşum gibi koşuyorum. Bunun en basit örneğini Gazi Koşusu'nda yaşadım. Atım Grand Ekinoks çok favoriydi, 21 yaşındaydım. Gazi Koşusu balosuna gittim, orada kupa duruyordu. İlgililer, "Yalçın Bey size verelim kupayı" dediler. Ben "Yok şimdi istemem o kupayı, yarın kazanarak alacağım" dedim. At o kadar favori ki; herkes kazanacak diye bekliyor. O halde bile kendimi 1 gün önceden motive ettim, "Yalçın heyecanlanma, hata yapma" diye. Gazi Koşusu günü de heyecan yapmadan çıktım, aslanlar gibi koştum ve Grant Ekinoks'la kazandım. Yarış içinde hiç hata yapmayan jokeylerden biriyim.

* Yarış öncesi atla göz göze geldiğinizde kazanıp kaybedeceğinizi anlıyor musunuz?
Anlama şansım yok. Ama atla starta giderken ve o atı da çok iyi tanıyorsan atın hareketlerinden ve aksiyonlarından "Bu at bugün çok iyi hazırlanmış" diyebilirsin. Hiçbir jokey atın gözüne bakıp "Bu at bugün bu yarışı kazanır" diyemez.

* Yarıştan önce atla konuşur musunuz?
Öyle bir şey yok. Yarış öncesi atımı severim, ona "Oğlum beni utandırma" derim. Ata binerken önce besmele çeker, öyle binerim. Onun haricinde bir uğurum yoktur. Öyle atların kulağına fısıldayan bir adam falan değilim.

* Vücudunuzda kaç kırık var?
200 kere attan düştüm. Köprücük kemiğim, kaburgaya bağlı bir kemik kırık, omurga ve ayak kemiğim kırık.

* Yarış içinde nelere dikkat etmek lazım?
Yarış içinde senin önündeki atla arandaki mesafeyi çok iyi koruman lazım. Öndeki ata bastırdığınız zaman sizin atınız düşer.

* Yarış kaybettiğinizde ata mı kendinize mi kızarsın?
Ata kızdığım zamanlar da oldu. Bazı atlar vardır jokeye sorun yaşatır. Yarış içinde uğraşırsın, zor attır. Bazı at vardır, tereyağ gibidir. Yarış içinde sizin isteklerinize cevap verir; verdiğiniz komutları başarıyla yerine getirir. Yarış içinde bazen startta kalabiliyor ve bazen önünüz kapanıyor; o zaman kendime kızdığım oluyor.

* Stilinizi neden değiştirdiniz?
Eski jokeylerden Süleyman Akdı, bir yarıştan sonra at sahibi Yüksel ağabeye, "Yalçın çok iyi biniyor ama biraz poposu havada. Biraz poposunu da indirse çok daha iyi olur" demiş. Ben de o günden sonra stilimi değiştirme kararı aldım ve artık ata Avrupai bir şekilde biniyorum.