Kanto kraliçesi Nurhan Damcıoğlu yeni albümüyle yeniden doğdu... Ramazan'ın gelmesiyle taklitleri de ortaya çıkan Damcıoğlu ateş püskürdü.
Trafik kazaları, ameliyatlar ve ardından gelen talihsizlikler... Bir dönem yaşadıkları yüzünden sahnelerden uzak kalan Nurhan Damcığlu bir döndü pir döndü. Yeni albüm çıkaran, eski albümleri yeniden çıkarılan Türkiye'nin kanto kraliçesi yakında bir revü gösterisiyle yeniden doğuşunu kutlayacak...
* Genelde Ramazanlar dışında sizi fazla görmezdik, neden? Hep öyleydi ama ben 10 sene bazı rahatsızlıklar geçirdim. 3 trafik kazası, 2 diz ameliyatı, en son da bir sene önce bir köpeğin saldırısına uğradım. Bunların tedavileri hep uzun sürüyordu. Bir de böyle kısır döngüler yaşıyor sanatçılar dönem dönem, dünyada da olur bu. Böyle şeyler yaşadım ama atlattım. Ben arada bir yukarıyla konuşurum: "Öncelikle bir CD yapmak istiyorum, ilkokul talebelerine, küçüklere hediye bırakmak istiyorum, kantoyu unutturmamak istiyorum" dedim. Bugün çok mutluyum albüm çıkalı 2 hafta oluyor ve o kadar güzel mailler alıyorum ki... Bugün 64 tane mail aldım, daha bugün açıldı sitem. Bunlar beni öyle bir motive ediyor ki... Ağrımı falan her şeyimi unutuyorum. Çocuk doğurmuş gibi mutluyum. 9 aydır uğraşıyorum, 4 kilo verdim 50 kiloydum, bu yaşta olmayacak bir şey, çok zayıfım. Stres, uyuyamama... Şimdi vitaminleri yüklüyorum kendime. 80'li yıllardaki gibi çok mutlu olacağıma çok güzel olacağına inanıyorum.
* Neler yapacaksınız? Düşlediğim bütün programlara dansçılarla katılacağım, jüri üyesi olduğum programdan dansçı arkadaşları alacağım, Ramazan ve bayram programlarında şova başlıyoruz. Önümüzdeki sezonda da içimde o kadar büyük birikmiş enerji var ki, tüketemediğim; çalışamadığım için... Düşlerimde mini müzikaller var, revü gösterileri gibi bir şey hazırlayacağım. Tabii iki sene önce bu kazalar olmadan önce olsaydı belki daha iyi yapardım ama yine yapabileceğime inanıyorum, yüce Tanrım'a bana bir güç verecek ve ben ölmeden düşlediğim revü tarzındaki şovlarımı, bu gösteriyi önümüzdeki sezon yapacağım.
'BEN BİR ŞOV KIZIYIM' Güzel bir okestra, güzel bir dansçı grubuyla... Grupta heykel gibi durmayacağım, ben de dans edeceğim çünkü ben show girl' üm. Çok insan yok böyle dans edip şarkı söyleyen. Onun için Avrupa'da olsaydım kim bilir nerelerdeydim, diye düşünüyorum yine de şükrediyorum. Kanto yapabildiğim için çok mutluyum. Çünkü dans edebiliyorum şarkı söyleyebiliyorum. Seyircilerinden aldığım sevgiyi çok seviyorum, seviniyorum.
3. DOĞUŞU... * Albümler nasıl gelişti? 3 ay sonra da 2. albüm çıkıyor. Bu arada 3 tane long play'im vardı, onlar 2 CD halinde çıkacak. Arıyorlardı, bulamıyorlardı; şimdi buyrun 3 tane oldu. Bir de ikili bir CD var. Çocuklara dersler de vereceğim için bu kış inşallah, hiçbir aksilik olmayacak. Birçok dans okulu var oralarda; artık ben de açabilirim. Bu yarışma biter başkası başlar, para kazanırım bir yeri tutarım, kendi okulumu açarım. Bu benim üçüncü doğuşum. Birinci doğuşum ilk doğuşun Ankara Devlet Tiyatrosu... İkinci doğuşum İstanbul'a gelmek, tiyatroyla beraber kantonun doğuşu. Üçüncüsü ise ölen kantoyu ve Nurhan Damcıoğlu'nu diriltmek... Buna 3. doğum diyorum.
* Kantoyu ilk yaptığınızda 'bu benim hayatım olacak, temsilcisi olacağım' dediniz mi? Kimsenin yapmadığı bir şey olduğu için evet... Ben batı müziğiyle karışık, Azeri folklorik şarkılarla karışık konto söylüyordum Clup 12'de. O zamanki sahipleri dedi ki "Kızım o ilk yaptığın tamam, onları bırak da şu ikinci yaptığın ne? 'Ay ay' diye sağ sola atlıyorsun, onu yap" dediler ve bana 50 bin lira da zam yaptılar o zaman clup 12'nin sahipleri. İlk clup 12'de çıktım. Clup 12, o zaman çok şık bir yerdi. Herkes smokinle gelirdi. Şevket Uğurluer orkestrası, Tanju Okan vardı... Çok kaliteli gerçek bir klüptü. O zaman anladım; ben iyi ve doğru bir şey yapmışım. Zaten tiyatrocuyum başka ne yapabilirdim? Bir ara heveslendim, "Ajda'yı taklit edeyim, onun şarkılarını söyliyeyim" diye. Sonra dedim ki "Benim yaratmam lazım, madem beni istiyorlar dans etmeyi biliyorum, şarkıyı biliyorum, tiyatroyu biliyorum." İnanıyorum ki çok iyi bir şey yapmışım.
'ÇOK GÜZEL BİR YERDEYİM' * Bizde hem şarkı söyleyep hem dans eden sanatçı pek çıkmıyor... Toplum olarak da dans yatkın değil miyiz acaba? Aslında dans eden bir toplumuz, buna yatkınız. Benim yaşımdaki insanlar tango yapardı, samba, rumba, mambo, calipso... Biz, Yunanlılar ve İtalyanlar yani Akdeniz insanları çok yatkınız dansa. Şimdi dans okulları var. Herkes oralarda Latin danslarını öğrenmeye çalışıyor. Halbuki eskiden kulüplerde doğal olarak herkes yapardı.
* Hayatta kendinizle ilgili keşfettiğiniz şey ne oldu? Ben danssız yaşayamayacağımı biliyorum. Müziksiz sanatsız yaşayamayacağımı, bunun için doğduğumu biliyorum. Yalnız kaldığınız zaman bunu daha çok anlıyorum yoksa böyle canlı olamaman
* Evlilik mesleğinizde ilerlemenizi etkiledi mi? Olduğu zamanlar da oldu, olmadığı zamanlar da... Çok yanlıştı, çok erken yaşta evlendim. Yine de benim geldiğim yer çok güzel bir yer.