Dün uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımdan mail aldım. Noktasına bile dokunmadan size aktarıyorum. "Banka kredileri var ya arkadaşım, hani araba kredisi, ihtiyaç, ev, tatil kredileri gibi olanlar. Bir gün otururken bizim hanım kredi çekmek istediğini söyledi. Eh! Kendi evimiz var, sıfır olmasa da arabamız da mevcut. Tatilden de yeni geldik. "Durup dururken ne kredisi bu!" derken, elindeki gazeteyi bana sırıtarak uzattı. Bankalar artık estetik ve güzellik için de kredi veriyorlarmış. Bu yaştan sonra (ki yaşı 47) orasını burasını düzeltmek istiyormuş. 18 hatta 24 aya kadar taksit imkanı varmış mış mış mış... En fazla bir hafta dayanabildim. Cüzdanımda ne kadar kredi kartı varsa hepsini hatuna kaptırdım. Önce bir estetik uzmanı ile anlaştı. Krediyi de çekip uzmanın çalıştığı hastaneye yerleşti. Bu arada estetik ve güzellik kredilerini ödemek için benim anamdan emdiğim süt burnumdan geliyordu. Bir de karşıma çıka çıka gazetelerin magazin sayfalarından fırlamış, dudakları birine burnu birine kaşları diğerine benzeyen bir kadın çıkmaz mı? Birilerine benzeticem ama kime, neye? Eda'ya mı, Hülya'ya mı, yok yok Asuman'a benzetmeye çalışmışlar! Tam çakma olmuş. Çin malı gibi bir şey. Onca para helak olmuş, daha da olacak. Ben şimdiden eskisine razıydım ama iş işten geçmişti. Tartışmaya başladık. Ama ne tartışma, saatlerce sürdü. Kendimden geçmişim. Üst kattaki Hikmet Bey, kollarımdan sıkı sıkı tutmuş karımın üstünden çekerken ben hâlâ avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Bütün estetikleri yeniden elden geçmek istiyormuş. Yani bir kredi daha çekilecek. Eeee.. Eskisinin 3. taksitini zar zor ödedik! Sonunda boşanmaya karar verdik."