İnsanoğlunun şimdilik bilim kurgu filmlerine konu ettiği ütopik gelişmeleri gerçekleştirmek için yapıldığı öne sürülen bütün zamanların en büyük deneyi "Big Bang" Salı günü İsviçre'de yerin 100 metre altında kurulan deney ortamında yapılacak.

Deneyde Türk bilimadamları da gözlemci olarak yer alacak. "Big Bang" yani kainatın oluşumunu sağlayan "Büyük Patlama"nın 15 milyar yıl önce gerçekleştiği anı gösterecek olan deney insanlık tarihinde bir dönüm noktası olacak. Dünyanın en büyük deneyi olan Atlas Projesi ile evrenin ilk zamanlarını anlama imkanı doğacağı öne sürülüyor.

DÜNYANIN SONU MU?
Deney kimine göre insanlık tarihinde büyük buluşların önünü açacak, kimine göre ise kıyamet kopacak. Deney sonunda tıpkı uzaydaki kara delikler gibi minik kara delikler oluşacak ve bu kara delikler büyüyerek herşeyi içine çekecek, dünyanın ve güneş sisteminin sonunu getirecek. Kimilerine göre ise patlamanın sonunda bu güne kadar keşfedilmemiş olan Higgs Bosson yani "Allah'nın Zerrecikleri"ne ulaşılacak. Böylece Allah'ın kainatı ilk yaratma anının gözler önüne serileceği din ve bilim kucaklaşmasının tamamlanacağı da iddialar arasında. İşte tüm bu iddiaları, Big Bang'i "Ol Dedi Oldu" ve "Big Bang'in Nefes Kesen Öyküsü" adlı kitaplarında anlatan Yüksek Fizik Mühendisi Taşkın Tuna'ya konuştuk.

'NİHAYET İNSAN OLDU...'
* Big Bang özetle nedir, neyi ifade eder?
Zamanımızdan 14 milyar önce şiir gibi, destan gibi, efsane gibi bir olay gerçekleşti. Fiziğin şaşmaz kuramları, kimyanın değişmez kuralları, matematiğin estetiği, geometrinin simetrisi, biyolojinin prensipleri, özetle evrenbilimin ilk sabitlerinin uzaya ekilen tohumları teker teker tomurcuklar gibi açıldıkça açıldı. Her tarafa eşsiz bir nizam, mükemmel bir denge, yürek titreten bir güzellik hâkim oldu! Atomlar birbirleriyle sımsıkı kenetlendi; moleküller oluştu. Moleküllerden madde; maddelerden yıldızlar meydana geldi. Yıldızlar parladı, ışıldadı; hidrojen yanmaya başladı, helyum oluştu; derken hidrojen yana yana bitti. O zaman insanı iliklerine kadar titreten bir başka evren mucizesi gerçekleşti. Gezegenlerden birinde, güneşe yakınlık sırasıyla üçüncü olan dünyada hayat filizlendi. Hava oldu, su oldu, toprak oldu! Sonra yaprak oldu! Kuş oldu! Balık oldu! Nihayet insan oldu! Evrenimiz de aynen işte böyle doğdu! Her şey usulüne uygun, önceden verilmiş talimata aynen mutabık olarak; adım adım; safha safha titizlikle ve maharetle düzene girdi! Böylece Kâinat çalışmaya başladı! Canlı cansız her varlık, geniş bir yelpazede; gelmiş geçmiş, hâl ve gelecek, tüm zamanlarda yerlerini alırken, insanda önce hayret, sonra da hayranlık uyandıracak kadar kapsamlı bir kâinat kitabının sayfalarını titizlikle hazırlarlar. Bu kitabın her satırında, her kelimesinde, her harfinde Allah'ın varlığına ve birliğine; hayat, ilim, kudret, irade demek olan sıfatlara kesin deliller ve değişmez işaretler vardır.

* Deneyin yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çevremizdeki tüm maddeyi oluşturan atomların, nasıl ve hangi şartlarda yokluk ve hiçlikten evren maddesini ve enerjisini ortaya çıkardığını anlamış olacağız. Ayrıca madde ile birlikte zamanın da yaratılmış olacağının daha da kuvvetli delillerle ve inanılır kanıtlarla destekleneceğini bu deneyden bekleyebiliriz.

'MUHTEŞEM BİR OLAY'
* Deneyin fayda amaçladığına inanıyor musunuz?
Kesinlikle! Çünkü şimdiye kadar Big Bang yaratılış olayının genel hatlarıyla kalın çizgileri belirlenmiş; evrenin genişlemesi, uzaydan gelen kozmik fon radyasyonu ile hidrojenin bulunma oranları, bize yaratılış tezinin en temel ve inanılır kanıtlarını ortaya çıkarmıştı. Bu sonuç bize evrenimizin yaklaşık olarak 14 milyar yıl yaşında olduğunu ispatlamıştı. Bu konuda artık en ufak bir tereddüt ve şüphe yoktur. Evrenin yaratılışı demek olan Big Bang (Büyük Patlama) konusu tüm bilim çevrelerince kabul görmüş, onaylanmış ve ileri üniversitelerin ders programlarına dahil edilmiştir. Bu muhteşem olayın, şimdi sıra laboratuvar ortamında ayrıntılarını gözlemek olacaktır.

* Sonuçları neler olabilir?
Sonuçları herkes için bir kez daha çarpıcı nitelikte olacaktır. Büyük Patlama olayının kanıtlarını ortaya çıkaran bilim insanlarının Nobel Fizik Ödülü aldıklarını hatırlatmak isterim. Her seviyeden ve kesimden düşünürler, felsefeciler, ilahiyatçılar ve meraklısı olanlar da, içinde yaşadığımız bu Kâinatın bir zamanlar mevcut olmadığı gerçeği ile bir kere daha yüz yüze geleceklerdir. Sonun başlangıcı olacağı; yani bu deney sonucunda bir kara delik ortaya çıkacağı ve dünyanın kıyamete sürükleneceği önyargısı ise, artık çok ünlenen deyimi ile fasa fisodur!

'ZAMANDA YOLCULUK KUR'AN'DA VAR'
* Deneyle zamanda yolculuk gerçek olabilir mi? Deney başarılı olursa ışınlanma, uçan otomobiller gibi hayaller gerçek olur mu?
Zamanda yolculuk fikri şimdilerde bilim insanlarını değil, sinema senaristleri ile yönetmenlerini ilgilendiriyor. Deney, bize daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi zamanın da bir başlangıcı olduğunu; yani fizik ifadeyle uzayın zamanla birlikte yaratıldığını, bu nedenle uzayı, zamansız; zamanı da uzaysız tanımlamanın mümkün olmadığını; onun için bu birliktelikte "uzay-zaman" tabirini kullanmamız gerektiğini bir kez daha öğretmiş olacak.

* Işınlanma ve zamana yolculuk Kur'an'da haber veriliyor mu?
"Işınlama" deyimi son zamanlarda ortaya atılan bir kavram. Hatırlarsak "Uzay Yolu" filmlerinde aynen bu tâbir geçiyordu. Kaptan Körk ve arkadaşları cam bir silindire giriyorlar ve bir çeşit enerji ortamında bir başka yerde ortaya çıkıyorlardı. Zamanda yolculuğu ise İslam literatürü "tayy-i mekân veya tayy-i zaman" olarak tarif eder. Şanı yüce Kur'an da bu hakikat birkaç defa zikredilmiştir. Belkıs'ın tahtı göz açıp kapanıncaya kadar kısa bir anda Hz. Süleyman'ın yanına gelmiştir. Kapısı kapalı bir mağarada uyuyan 7 kişinin 300 yıldan sonra uyandıkları da "zamana tasarruf" örneği olarak ele alınabilir. Rahmet Peygamberinin mir'acı, yani "Mescidi Haram" denilen Mekke'den "Mescidi Aksa" denilen Kudüs'e kadar uzanan 500 km'lik bir yolu, bir gecede kat etmesi "İsra Sûresi'nde açıkça belirtilmiştir. Kim bilir, gelecekteki insanlar, zamana ve mekâna tasarruf ederek, yolculuk gerçekleştirebilirler! Belki zamanımızda da böyle insanlar vardır! Kim bilir?