Her istediği yapılan çocuklar, sorumluluk duygusundan kaçabilir. Sınır konulmayan hayatı, bir zorlukla karşılaştığında yıkılabilir.
Tek çocuk sahibi olmak anne-babanın seçimi olabileceği gibi, eşlerden birinin vefatı gibi elde olmayan şartların bir sonucu da olabilir. Tek çocuk olmanın avantaj ve dezavantajları konusunda pek çok tartışma olmasına rağmen, aslında her iki görüşün de tamamıyla haklı olduğunu gösteren bir kanıt mevcut değildir. Tek çocuk sahibi olmakla yetinen aileler genellikle çocuk sahibi olmaya fazla değer veriyor ve çocuk yetiştirme konusunda kaygılanıyorlar. Bu kaygıyla çocuklarını aşırı koruma ve kollama eğilimine girebiliyor ve ortaya çıkabilecek her türlü problemde kendilerinde bir hata aramaya başlayabiliyorlar. Bu da çocuğa uygulayacakları disiplinde dengesizliklere yol açabiliyor. Örneğin; çocuğun her isteğini karşılamaya çalışmak veya tüm kararları çocuğa verdirtmek büyük sorunlara neden olabiliyor.
KURALA İHTİYAÇ DUYAR Çünkü çocuklar, kendi ihtiyaçlarının karşılanmasında diretseler de, bir şekilde sınırlandırılmaya ihtiyaç duyarlar. Davranışlarına, yaşlarına uygun sınırlar getirildiğinde daha huzurlu ve yaratıcı olurlar. Her konuda kendi istedikleri olsun, kendileri karar versin isterler, ama bu kararların ya da davranışların sonucunun sorumluluğunu almaya hazır olmayabilirler. Bu da onların başarısızlık yaşamalarına neden olabilir.
SICAK BİR YUVA ÖZLEMİ Her çocuk için, çocuğun yaşadığı ortamın sıcak bir yuva olması sağlanmalıdır. Baba ocağı imajı çocukta derin iz bırakır. Bu çocuğun tüm yaşamı için önemlidir. Ailenin hep birlikte olduğu zamanlar zevkle geçmelidir. Düzenli, sevgi dolu bir aile ortamı, çocuğun iç dünyasına etki eder, ilerde ona direnç sağlar. Anne-baba, tek çocuğun eğitimine ilk yıllarda dikkat etmelidir. Bu yıllar ilk alışkanlıkların kazanıldığı dönemdir.