Üçüz, dördüz, beşiz... Kontrolsüz yapılan tüp bebeklerle çoğul doğumlar arttı. Ama bebeklerle birlikte sağlık sorunları da gelince Sağlık Bakanlığı tüp bebekte kısıtlamaya gitmek için düğmeye bastı. Tüp bebek merkezleri ayaklandı.
Uzun yıllar süren bebek hasreti, bekleyişler, hastanelerde verilen mücadele, defalarca yapılan denemeler, aileye katılacak yeni bir fert için süren bir mücadele... Tüp bebek ilk kez 1989 yılında İzmir'de verdi meyvesini. Zamanla gelişen teknoloji sayesinde yapılan yeni denemeler beraberinde yeni müjdeli haberleri de getirdi. Tüp bebek teknolojisindeki gelişmeler sayesinde bebek sevinciyle hayata bağlanan aileler arttı. Ama her şey dışarıdan göründüğü kadar masum değil. Özellikle SSK'lıların tüp bebek masraflarına destek verilmesiyle birlikte tüp bebek merkezleri mantar gibi çoğaldı; yıllarca bebek hasreti çeken çiftler soluğu bu tüp bebek merkezlerinde aldı. Sonuçta kontrolsüz yapılan tüp bebekler yüzünden pek çok ikiz, üçüz, dördüz hatta beşiz ve altız, yediz gebelik gerçekleşiyor. Ancak bu gebeliklerden üçüz ve üstü olan bebeklerin sonu hüsran oluyor. Düşük, ölü doğum vakaları çoğalırken kimi çoğul gebelikler de tek bebekle sonuçlanıyor. Yani kontrolsüz tüp bebekler çoğul gebeliği, çoğul gebelik erken doğumları, düşükleri getiriyor... Devlet erken doğumla gelen bebeklere küvöz yetiştiremeyince hedefte gördüğü tüp bebek merkezlerine el atmaya hazırlanıyor.
ÇOĞUL DOĞUMA KÜVÖZ YETİŞMİYOR Her şey Dr. Zekai Burak Kadın Doğum Hastanesi'nde, bir ayda 49 bebeğin ölmesiyle başladı. Canı yanan aileler devlete ait bir kurum olan hastaneyi sorumlu tutarken Sağlık Bakanlığı konuyu mercek altına aldı ve küvöz sorunuyla karşı karşıya geldi. Bebekler hastane enfeksiyonundan ölmüştü, ama çoğunun erken doğum olması bu defa gözleri tüp bebek yöntemiyle yapılan çoğul gebeliklere ve erken doğumlara çevirdi.
BAKANLIK: "YAPAN YER DOĞURTSUN" Şimdilerde Sağlık Bakanlığı çoğul gebeliklerin önüne geçmek için birçok ailenin de kaderini etkileyecek bir çalışma başlattı. Buna göre önce 110 tüp bebek merkezi yakın takibe alınacak. Düzenlemeyle anne rahmine yerleştirilen embriyo sayısının düşürülmesi öngörülüyor. Embiryo transferi saysısı 3'ten 2'ye düşürülecek. Bu şekilde istenildiği kadar embriyo yerleştirme yetkisi alınarak çoğul gebeliğin önüne geçilecek ama diğer yandan gebe kalma şansı da düşmüş olacak.
'SEN YAPTIR' Tüp bebek merkezlerinin yeni düzenlemeye karşı çıkmasına neden olan ise başka bir karar: Yapılacak düzenlemeye göre tüp bebek merkezlerine, "doğumu sen yaptır" deniyor. Merkezlere doğumun ve gerekiyorsa bebeğin yoğun bakımının yaptırılabileceği bir "Yeni doğan ünitesi" kurulması şartı getiriliyor. Böylece Sağlık Bakanlığı dünyaya genen her tüp bebeğin sorumluluğunu ve doğum masraflarını da o bebeğin dünyaya gelmesini sağlayan tüp bebek merkezlerine vermiş oluyor. Tüp bebek merkezleri de "Biz sadece gebeliği sağlarız" diyerek isyan ediyor.