Kafeinle duygusal bir ilişkimiz olduğu muhakkak... Sıcacık bir fincan kahve ile güne başlamak gibisi yoktur hepimiz için... Ama kahve ile ilgili çelişki bilgiler kafamızı kurcalamaya devam ediyor....
Kimimiz bir yemeğin ardından kimimiz ise güne başlarken keyifle içeriz sıcacık bir fincan kahveyi... Onu sevmeyen tatmayan yoktur... Tartışmasız bir tattır insanoğlu çin... Ama kafein hiç tartışmasız, bir ilaç gibidir... Sıcacık kahve fincanında, mis kokulu çayları yudumlarken hatta birçok meşrubatın içinde ve az da olsa çikolatadan aldığımız, reçetesiz satılan güçlü bir ilaçtır. * Kafein aldıktan birkaç dakika sonra vücudumuzdaki etkileri kendini gösterir. 4-6 saat kadar hayatımızı etkilemeye devam eder.
DUYGULARI YATIŞTIRIYOR * Kafein bizi yatıştıran, sakinleştiren "adenosin" adlı bir hormonu etkisiz bırakır. Kahve ile canlanmamız ve aynı zamanda uykumuzun kaçmasının nedeni budur. Bize adeta adrenalin yani cesaret pompalar. Geçici bir canlanmaya yol açar ama ne yazık ki, ardından bitkin düşmemize de neden olur. * Kafeinin bir başka etkisi de stres hormonu olarak tanıdığımız kortizol seviyelerini artırmasıdır. * Kafein vücudumuzdaki dopamin adı verilen bir başka hormonunu da yükseltir. Kendimizi önce iyi hisseder, sonra inişe geçeriz. Kahve tiryakiliğininin altında biraz da dopamin tiryakiliği yatar. * Kafein idrar söktürücüdür. Bu da genellikle vücudun su kaybetmesine neden olur. Kahvenin yanında bir bardak su getirilmesi oldukça anlamlıdır. Ama neskafe, meşrubat ya da çikolata yanında su içmek aklımıza gelmez.