Kısırlık tedavisine bir alternatif getiren 'Mikroinjeksiyon yöntemi', hiç spermi bulunmayan erkeklerde bile olumlu sonuç verir. Tedavi 6 ila 8 hafta sürebilir....
Mikroinjeksiyon Yöntemin (IVF), son 10 yıl içerisinde başarı şansı önemli ölçüde artmıştır. 40 yaşın altında erkekte, bir sorun bulunmayan kadınların 4 tedavi dönemi sonunda hemen hemen tümüne yakınının gebe kalması beklenebilir. Bir mikroinjeksiyon tedavisi dönemi 6-8 hafta kadar sürebilir. Öncelikle kadının normal adet siklusu enjeksiyon tipinde bazı özel hormonlar ile baskı altına alınır. Bu dönem bir kaç günden bir kaç haftaya kadar sürebilir. Ultrasonografik muayene ve kan testleri ile yumurtalıkların aktivitesinin baskılandığı görüldüğünde yumurtalıklar kalçadan ya da cilt altına yapılan hormon enjeksiyonlarıyla uyarılmaya başlanır.
SIK SIK GEBELİK TESTİ YAPILIR Yumurtalıkların vereceği cevaba göre değişmekle birlikte bu dönem yaklaşık 12 gün sürer. Uyarının tamamlanılmasından 2 gün sonra yumurtaların toplanması işlemine geçilir. Döllenme olduğunda yani 2 ila 5 gün sonra embriyolar rahim içerisine transfer edilirler. Bundan sonra rahimi destekleyici bazı ilaçlar verilebilir. Yaklaşık 15 gün sonra tedavinin başarılı olup olmadığını gözleyebilmek için de kanda bir gebelik testi yapılır. Kadının yumurtalıklarının olmadığı, çalışmadığı ya da yumurtalarının doğacak çocukta mutlak olarak kalıtsal bir hastalığa yol açacağı bilinen bir genetik sorun taşıdığı bazı durumlarda yumurta bağışı yoluyla gebelik denenebilir. Başka bir kadına ait (bir akraba, arkadaş, bilinmeyen bir verici) yumurtalar uyarma tedavisi ile alınarak döllenir ve alıcı kadına transfer edilir. Bu uygulama ülkemizde yasal değildir ve uygulanmamaktadır. TESE (Testiküler sperm ekstraksiyonu (eldesi): Testisten operasyon ile sperm elde etme demektir) ve MESA (Mikrocerrahi yöntemle testisin epididim bölgesinden sperm aspirasyonu demektir) semenlerinde (meni) hiç sperm bulunmayan veya kanal tıkanıklığı nedeniyle spermlerini dışarıya veremeyen erkelerden sperm elde etmek için geliştirilmiş tekniklerdir. Bu tıkanıklığın nedeni doğumsal ya da geçirilmiş bir enfeksiyon olabilir.