Erdek'teki Kyzikos harabelerinde tarihin sırları sessiz sedasız ortaya çıkarılırken Efes'ten bile daha büyük olan bu kentin kazı çalışmalarında bir de aşk doğdu..
"Ben bu mezarı kendim, karım Klaudia Khara ve çocuklarım için donattım. Eğer biri bir başkasını buraya gömmeye kalkışırsa liman civarında çalışanlara 1500 drahmi verecek..." Bu sözler 1800 yıl önce Erdek yani Erteka'nin Kyzikos kentinde yaşayan 'Aelius Marcus Diogenianus' adlı bir kişiye ait... Bir dönem Marmara Bölgesi'nin en gözde tatil beldesi olan Erdek'e 8 km. uzaklıktaki Kyzikos kentinin gün ışığına çıkarılan sırları şaşırtıyor. Şimdilerde etrafı yazlıklar, otel ve pansiyonların yanı sıra ufak zeytinliklerle kaplı olan, Kapıdağ'ın eteklerinde konumlanan bu antik kentin Efes'ten bile daha büyük ve dönemin en önemli ticaret merkezi olduğu tespit edildi. Antik kent, birçok ilginç ayrıntıyı taşıyor. 1800 yıllık kentin 7 bin 500 metrekarelik bir kazı alanı var.
EN BÜYÜK AMFİ TİYATRO 1988 yılından 3 sene öncesine kadar çeşitli aralıklarla devam eden kazı, 3 yıldır ise aralıksız ve düzenli bir şekilde devam ediyor. Bu sene Kültür Bakanlığı'nın 130 bin YTL ödenek ayırdığı kazı çalışmaları, Atatürk Üniversitesi Arkeoloji bölümü arkeologlarınca yürütülüyor. Kazı çalışmalarına Kültür Bakanlığı'nın yanı sıra ve Erdek Belediyesi de destek veriyor. Ancak Kyzikos, yine de hak ettiği ilgiyi bulmuş değil. Çünkü bu kültür mirası birçok tarihçiyi şaşırtacak özelliklere sahip. Pek çok özelliğiyle de 'ilk' ve 'en' olma özelliğini taşıyor. Efes'ten daha büyük olan kentte; 3 dev amfi tiyatro ve 3 liman bulunuyor. Bu amfi tiyatrolardan biri Türkiye'deki en büyük amfi tiyatro olma özelliğini taşıyor.
DEPREMLER YOK ETTİ Konumu ve doğal güzellikleriyle o dönemde dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kyzikos'un tarihini kazı başkanı Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden Yardımcı Doçent Nurettin Koçhan şöyle anlatıyor: "Antik kentte M.Ö. 546'da Pers'ler, Lydia krallığı, hüküm sürmüş. M.Ö. 387'de Spartalı devlet adamı Antalkidas yaşamış. Kyzikos, dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuş. Makedonyalı Büyük İskender, M.Ö. 334'te burasını fethetmiş ve en parlak dönemi Roma İmparatorluğu'na bağlandığı dönemde yaşamış. M.S. 110 ve 117'de 7 şiddetindeki depremlerle yıkılan kenti, İmparator Hadrianus M.S. 124'de onarttı. Roma İmparatoru Aurelius Quintillus M.S. 270'de Kyzikos'da ilk sikke parayı bastırdı. Kyzikos kenti M.S. 297'de, 33 kenti içine alan Hellespontos, eyalet merkezi oldu. M.S. 741 ve 1063'deki büyük depremlerle tekrar yıkıldı. Burası Efes antik kentinden daha önemli, Türkiye'deki üç büyük amfitiyatronun en büyüğü burada. Bunu gün ışığına çıkardık. Ayrıca kazı çalışmalarımızda İmparator Hadrianus'un tapınağını bulduk."
ÖLDÜKTEN SONRA BİLE YARDIMLAŞIYORLAR Antik kentte gün ışığına çıkanlar, döneme ait yaşantı ve düşünüş dünyasına da ilişkin ipuçları veriyor. Örneğin; bir günlük çalışmanın ardından çıkarılan 60 santim derinlikte lahit mezar bunun bir örneği. Lahit mezarın tonlarca ağırlıktaki kapağının iş makinası vasıtasıyla kaldırılmasının ardından açılan mezarın içinde aynı aileden kişilere ait 6 kafatası ve o dönemde mezarların içine yerleştirilen ölü eşyaları bulunmuş. Yine başka bir çalışmadan ise; üst üste gömülmüş 2, yan yana gömülmüş 3 iskelet ile 3 gözyaşı şişesi ve 2 sikke bulunmuş. Buradaki en ilginç ayrıntı ise mezarın üzerinde bulunan iki silindir taş üzerinde yazan yazı... Latince olarak "Ben bu mezarı kendim, karım Klaudia Khara ve çocuklarım için donattım. Eğer biri bir başkasını buraya gömmeye kalkışırsa liman civarında çalışanlara 1500 drahmi verecek..." yazan taşlar bu kentte yaşayan insanların ölümlerinden sonra limanda çalışan işçilere maddi yardımda bulunmaya çalıştığını gösteriyor.