Amerika'nın eski Türkiye Büyükelçisi Parris Türkiye'nin kısa vadeli geleceğine ilişkin keskin tahminlerde bulundu Diplomatik ve stratejik kaynaklar, "Bu iyi çalışılmış bir metin. Dışarıdan Türkiye'nin iç politik analizi gibi duruyor. Bu nedenle 'satır araları' çok iyi okunmalı. Parris kimin sesi? ABD bir şey istiyor. Mesele İran. İran'a bir saldırı hiç bu kadar yakın olmamıştı! 'Anlaşıyorlar' laflarına kulak asmayın. İran'a saldırı planları yapılıyor'' diyor. Bush'un en yakın adamı, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley; Gül, Erdoğan ve Babacan ile görüştü. Hadley'in ne kadar hassas bir dönemde Ankara'ya geldiği ortada. Ziyaretin, sembolik anlamı yüksek. Hadley'in ziyaretinin asıl amacının, o adını hiç anmadığı "İran" olduğu biliniyor. Bush, Obama'nın elini ve kolunu şimdiden bağlamak için sürpriz bir şekilde sert adımlar atabilir. Sonuç olarak Bush hangi yolu seçerse seçsin Türkiye'nin rıza, onay ve hatta mümkünse desteğini almak istiyor.
ANKARA'DAKARARLI 1 Mart deneyiminden sonra, AK Parti'nin, İran'a askeri bir müdahaleye hiçbir şekilde destek vermesinin söz konusu olamayacağı belli. Zaten hükümet de Hadley'in ziyaretinin ertesi günü İran Dışişleri Bakanı Muttaki'yi ağırlayarak tarafsızlık politikasının altını bir kez daha kalın bir şekilde çiziyor. Bir gazeteci arkadaşımız yazıyor: "ABD Büyükelçiliği'ndeki davette Avrupalı diplomat, 'Hayretler içindeyiz' diyordu. Bir yandan iktidardaki partinin kapatma davası sürüyor, diğer yandan sivilasker ilişkilerini didikleyen bir soruşturma geniş tartışmalara yol açıyor, ama sistem tıkır tıkır işliyor. Bakanlıklara gittiğimizde hiçbir aksamanın olmadığını görüyoruz. Ekonomi baş aşağı gidecek endişesi vardı, neyse ki o da olmadı, liranız güçlü. Kargaşa görüntüsüne karşın işler olağan akışında. Türkiye'ye özgü bu durumun sırrı nedir diye düşünüyoruz."
İÇPOLİTİKA Parris'in "Bu işleri başlatanlar AKP ve Erdoğan'ın dengesini bozdu. Ama bu işlerin nasıl biteceği ve sonuçları konusunda akıllı bir öngörüleri yok. Erdoğan'ı devirip partiyi kapatabilirler. Ama birçok kişi de beraberinde devrilir. Anayasa Mahkemesi kendilerini içine soktukları durumdan çekinmeye başladı. Farklı bir çözüm bulunmazsa herkes uçurumdan kayabilir. 'MAD' durumunda birileri hapse girer, birileri siyasetten yasaklanır, ekonomi baş aşağı gider. Rasyonel biri, daha iyi bir yol bulunmalı diye düşünür'' sözleri, çok anlamlı bulundu.
ERDOĞANANALİZİ AK Parti hakkında kapatma kararı çıkmasının halen kuvvetli bir ihtimal olduğunu söyleyen Parris, "Bir ay öncesine oranla kapatmanın önüne geçecek bir çözümün ortaya çıkması olasılığını daha yüksek gördüğünü" kaydetti. Parris, Erdoğan'ı analiz etti: "Başbakan, yeri doldurulması zor, karizmatik bir lider. Bulunduğu ortamda öne çıkan bir kişilik, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ile son buluşmasında Başbakan bir güçlü görüntü sergiledi. Türkiye, dünya dış politika sahnesindeki bu yerini kaybetmemeli.''