Yaşam enerjisinin yok olmasına neden olan depresyon, kişinin kendisini cezalandırmasıdır Sevilen varlığın kaybı hastalığı tetikleyebilir....
Depresyon anlaşılmaya çalışılırken psikoloji ve psikiyatri teorilerini göz ardı edemeyiz. Ayrıştırma, detaylandırma ve çeşitlendirme çalışmaları ile elde edilen hastalıkla ilgili bir takım bulgular, farklı depresyon tipleri olduğunu göstermiştir. Bu çalışmalar aynı zamanda bize depresyonun psikiyatrik açılımını da gösterir. Farklılıklarına rağmen her iki alanda çalışanların ortak görüşüne göre depresyon; bir hastalık, bir bozukluk, duygusal ve fiziksel canlılığın kaybı sonucu olarak kişinin kendini cezalandırmasıdır.
AGRASİF DAVRANIŞLARA YOL AÇAR Sevilen varlığın kaybı, sevgi ve haz nesnelliğinden çıkmış olması, seven bazında yarattığı melankoli ve depresif durumla, sevilen kişiye kızgın olur ve agresiv davranışlarda bulunur, ama gösteremeyebilir. Bu durumda kişi kendisine olan kızgınlığını, iç dünyasına çekilerek bir suçluluk duygusu ile kendine verdiği değeri düşürmeye çalışır. Acı veren mahzunluk, dış dünyaya karşı ilgi ve sevmeempati yetisini kaybetme durumu, bize bir kişinin depresyonda olduğunu gösterir.
ÇEVRE DE ETKİLİDİR Depresyonun bu özellikleri, psikolojik faktörler olarak adlandırılması mümkündür. Bu faktörlerin dışında biyolojik ve sosyolojik faktörleri de ele almamız doğru olacaktır.