13 AYDIR BEKLENEN İDDİANAME
Türkiye'nin 13 aydır dikkatle izlediği Ergenekon soruşturmasının en kritik aşaması olan iddianame, dün açıklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in açıkladığı iddianamedeki en önemli detay, darbe günlüklerinin çıkartılması oldu.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EYLEMLERİ
İddianamede, Ergenekon örgütlenmesi için tarikatvari olup 600 yıllık geçmişe dayandığı ve tarikatın isminin Agarta yani Ergenekon olduğu ifade edilirken, Türk İntikam Tugayı, İBDA/C ve Hizbullah gibi örgütlerin eylemlerine yer verildi.

'KEMALİZM'E SIĞINIYORLAR'
İddianamede, 20 farklı departmandan oluştuğu belirtilen örgütün çete liderlerini kullandığı kaydedildi. Ayrıca, örgütün Kemalizm'in arkasına saklanarak bu ve benzeri ideolojilerden farklı hareket ettiği bilgisi de iddianamede yer aldı.


Tarikatvari örgüt

Ergenekon iddianamesi açıklandı, sular iyice karıştı. Çok konuşulan darbe günlükleri, 2 bin 500 sayfalık dosyada yer almadı. Ama çetenin 600 yıl önceki adının 'Agarta' olduğu, bir tür tarikatı andırdığı yazıldı.

İstanbul Ümraniye'de 12 Haziran 2007'de bir gecekonduda ele geçirilen el bombalarıyla başlayan Ergenekon soruşturmasının iddianamesi, 13 ay sonra dün açıklandı. Bu sürede birçok iddia ortaya atılsa da Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in yaptığı basın açıklaması şaşkınlık yarattı. Öncelikle Alper Görmüş tarafından yayınlanan ve Oramiral Özden Örnek'e ait oldukları ileri sürülen "darbe günlükleri" iddianemeye alınmadı. Fakat bambaşka bağlantılar ortaya çıktı...

HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ DE VAR
İddianamedeki bazı belgelerde, örgütün tarikatvari olup 600 yıllık geçmişe dayandığı ve tarikatın isminin "Agarta" yani Ergenekon olduğu ifade edildi. Yapılan tespitlerde, çetenin Gazi Mahallesi olaylarına kadar uzandığı ve bunun somutlaştırılmaya çalışıldığı kaydedildi. Türk İntikam Tugayı'nın anlatıldığı iddianamede, İBDA/C ve Hizbullah'ın eylemlerine de yer verildi. Ayrıca bazı bölümlerinde Necip Hablemitoğlu cinayetine değinildi.

ÖLÜM ORUÇLARI DA BAĞLANTILI
Hatta geçmişteki ölüm oruçlarının Veli Küçük'le ilgili olduğu, ölüm orucuna başlayan Avukat Behiç Aşçı'yı Küçük'ün vazgeçirdiği de belirtildi. Örgütün finansörlerinin bir kısmının hâlâ yakalanamadığı, bazı şüphelilerin bilgisayarlarında çıkan belgelerin darbe günlüğü ile aynı olduğu ifade edildi.