Ülkemizde her bin bebekten 3'ü ileri derecede işitme kaybı sorunuyla doğuyor. Uzmanlar, işitmesiz konuşma gerçekleşmeyeceği gibi konuşma olmaksızın işitmenin gelişmesinin de mümkün olmayacağını belirtiyor.
* Konuşma için işitmenin önemi nedir? İşitme ve buna bağlı olarak konuşma, kişinin çevresi ile ilişkisini düzenleyerek zeka, ruhsal, sosyal ve kültürel gelişimini çok yakından etkileyen önemli fonksiyonlardır. Oluşum ve gelişim bakımından birbiriyle iç içe geçmiş görünen bu işlevlerden birinin bozukluğu veya yokluğunda diğeri de bundan etkilenmektedir. İşitmesiz konuşma olmayacağı gibi konuşma olmaksızın işitmenin gelişmesi de mümkün değildir. Bu nedenle konuşmanın gelişme döneminde olan çocuklarda işitme fonksiyonu çok önemlidir. Bu dönemde işitme kayıpları sessiz ve gizli bir engeldir. Çünkü çocuklar, özellikle bebekler iyi duyamadıklarını söyleyemez. Fark edilmez ve düzeltilmezse konuşma ve dil gecikmesine, sosyal ve duygusal sorunlara ve okul başarısızlığına yol açar. Tanı geciktikçe olumsuz etkiler de fazlalaşır.
* Çocukta konuşma ve lisan gelişimi nasıldır? Çocukta konuşma ve lisan gelişimi, doğumdan hemen sonra başlayarak erişkin yaşlara kadar devam eden bir süreçtir. Hayatın ilk dönemlerinde (3-6 ay arası) içgüdüsel olarak ortaya çıkan sesler, lisanın ilk basit ifadelerini oluşturur. O halde, bebeklerde işitmenin gelişimi refleks ve şuurlu işitme dönemleri olarak başlıca 2 devrede tamamlanır: 1. Refleks işitme dönemi: Doğumu takiben ilk 6 ayı kapsayan süredir. 2. Bilinçli işitme dönemi: Bu dönem bebeklerde 7. aydan itibaren başlar. Çocuklarda konuşma 2-3 yaşlarında başlar. Bu dönemin öncesi prelingustik dönem yani dil gelişimi öncesi evredir ve bu evrede çocuklar dil gelişimi için mutlaka normal işitme düzeyinde olmalılardır. Dil gelişimi 6 yaşa kadar devam eder. Bu dönemde de işitme fonksiyonunun devam etmesi gereklidir. 6. yaştan sonraki dönem, postlingual yani lisan gelişimi sonrası dönemdir. Bu dönemde de çocuğun alacağı temel eğitimlerin yanında konuşma gelişimi için işitme önemini sürdürecektir.
* İşitme kaybı nasıl tespit edilir? Bebeklerde işitme ilk 6 ayda refleks cevaplar, sonra 2 yaşa kadar bilinçli işitme şeklinde geliştiği için kayıp şüphesi olan bebekler bu dönemlerin özelliklerine göre incelenmelidir. Refleks işitme testlerinde, bebek uyuyorsa 80-90 dB ses 8-10 cm mesafeden çocuğa verilir ve refleks cevaplar incelenir. Bunun yanında çocuğun anne sesi, fincan sesi, biberon sesi gibi uyaranlara cevabı gözlenir. Refleks cevaplarda eksiklik görülürse hemen kulak-burun-boğaz muayenesi ve bunu takiben de ileri işitme testleri yapılmalıdır. İşitme testi yaptırmanın hiçbir sakıncası ya da zararı yoktur. Erken tanı konulmasını sağlar.
* Çocuklarda işitme kayıpları tarama ile tespit edilemez mi? Gelişmiş ülkelerde rutin olarak her yeni doğan çocuk için özel işitme testleri uygulanır. Ülkemizde yeni doğan her bin bebekten 3'ü ileri derecede işitme kaybı ile doğmaktadır. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kazalar, kulak infeksiyonları ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle, bu oran binde 6'ya kadar yükselmektedir. Türkiye'de doğuştan işitme kaybına ortalama olarak 3 yaş civarında tanı konulmaktadır. Her doğan bebeğin vakit geçirmeden işitmesi test edilmelidir. Bunun için Otoakustik Emisyon test yöntemi tüm hastanelerde uygulanmalıdır. Çok kolay, kısa süren, bebeği rahatsız etmeyen ve kesin sonuç veren bir testtir. Bu testi geçemeyen bebeklere ileri test yöntemleri uygulanır.
* İşitme cihazından yararlanamayan, ileri derecede işitme kaybı gelişmiş olan çocuklara ne yapılabilir? Bu çocuklara erken biyonik kulak uygulaması yapılır. Erken dönemde uygulama sonucunda gerçek yaş ve lisan yaşı arasında bulunan aralık kısa zamanda kapanmakta ve normal yaşıtlarını yakalama şansına sahip olabilmektedir.
Medicana International İstanbul Hastastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Tanfer Kunt anlatıyor...