TRT'nin siyah-beyaz yıllarının en renkli sunucularından biri o. Güzelliği, zarifliği, arı-duru Türkçe'si ile herkesi kendine hayran bırakan Ayşe Egesoy, gerçekten de yaşsız bir kadın. Gözleriyle sizi hipnotize ediyor. O konuşurken zaman hiç geçmesin istiyorsunuz. Yeni yayın dönemine çok farklı bir projeyle girecek olan Egesoy'la gönül verdiği mesleğini ve hayatını konuştuk...

* Sunuculuğa nasıl başladınız?
TRT'ye daktilograf olarak girdim. Bir sene sonra sınav açıldı. 3 bin 500 kişi arasından 15 kişi kazandı. Onlardan bir tanesi de bendim.

* TRT'den sonra özel kanallara geçişiniz nasıl oldu?
17 yıl TRT'de çalıştım. Elbette sıkıntıları vardı. Çok ceza alan bir sunucu oldum ben. Dosyam cezalarla doludur. Buna rağmen Star Tv açıldıktan sonra transfer oldum. Birden bire özel televizyona geçince arkamdaki gücün bittiğini düşünerek bocaladım. Tabii daha sonra o sisteme ayak uydurdum.

* TRT'de çok ceza aldım dediniz...
Şiir okurken biraz fazla güldüğüm için aldım. "Şiir okurken gözleriniz çok süzülüyor, edayla okuyorsunuz" dediler. Bir de acil olarak canlı yayına çağırmışlardı. Evden o kadar panikle fırladım ki altımda pantolon üstümde de bluz vardı ve ben yayına öylece çıkıp durumu kurtardım. Fakat pantolonla yayına girdiğim için kınama cezası aldım.

* O yıllarda Fahrettin Aslan size açık çek teklif etmiş...
Yüzlerce defa sahne ve film teklifi aldım. Bunlardan biri de Fahrettin Aslan'dan geldi. "İster şarkı söylesin ister şiir okusun. Ama Maksim Gazinoları'nda şöyle bir salınsın" diye bir teklifte bulunmuştu. Yanlızca işimi yapmak istiyordum. O yüzden hiçbir teklifi kabul etmedim.

* 'Popstar Alaturka'dan sonra ne oldu peki?
Programa başladıktan 1 ay sonra, "Klasiksin" diyerek projelerimi geri çevirenlerden kanallarında program yapmam için teklifler almaya başladım. Ama hepsini geri çevirdim.

* Bir kitap projeniz vardı?
Ünlü assolistlerle çok ilginç anılarım var. Zeki Müren, Muazzez Abacı, Emel Sayın, Nilüfer, Kayahan hepsi olacak kitapta.

* Yeni projeleriniz neler?
Yakında şiir albümüm çıkıyor. 14 şiirden oluşuyor. Bunun 7 tanesi izleyicilerimin şiirleri olacak. Bir de, 'Ayşe Egesoy ile İkinci Yarı' isminde bir televizyon programı yapacağım. Şimdiye kadar çalıştığım bütün sahici sanatçıları resimleri, anıları, eski görüntüleri eşliğinde konuk edeceğim. Bir nostalji ile başlayıp bugünlerde ne yaptıkları, neler ürettikleri konuşulacak. Mesela Muazzez Abacı'yı çağıracağım. Ud eşliğinde çıplak sesle şarkı söyleyecek.

* Yeni nesil sunucular arasında beğendiğiniz isimler var mı?
Geçtiğimiz günlerde Saba Tümer'in ismini söyledim. Kıyametler koptu. Diğer arkadaşlar hakarete varan sitemler ettiler. O yüzden ben beğendiğim ve beğenmediğim kişilerin isimlerini söylemekten vazgeçtim. Ben sunucuysam onlar sunucu değil. Ben mi sunucuyum yoksa onlar mı sunucu? Önce buna karar vermeli insanlar.