İstanbul'un hayalet semti Tarlabaşı'nda bir dönem kapanıyor. Tarlabaşı, korku tüneli olmaktan çıkıp bir cazibe merkezi olmaya hazırlanıyor ancak Tarlabaşı halkı ve esnafı bu yeniliğe hiç de hazır değil!.
1870'teki büyük İstanbul yangının küllerinden doğan Tarlabaşı, İstanbullular'la buluşmaya hazırlanıyor. Dar sokaklarına girilmeye korkulan bu semt, İstanbul'un en merkezi yeri Taksim'de; hayalet şehir gibi... İstanbullular için yasak bölgeye dönüşen Tarlabaşı'nın yaşanabilir ve kullanılabilir bir yer haline gelmesini sağlayacak olan yenilenme projesinde artık son adımlar atılıyor. Beyoğlu Belediyesi'nin, Yenilenme Projesi'ni ihaleyle vermesinin ardından bölgenin genel görüntüsünü tasarlayan mimarlar da çalışmalarının tamamladı. Yıkık dökük yapıların yerini mimarların elinde şekillenecek şık binalar almaya hazırlanırken, Tarlabaşı esnafı yenilenmeyi konuşmak bile istemiyor.
KADERİ HEP KARIŞIK 1870 yangını sonrası evsiz kalan İstanbullular'ın yaşaması için inşa edilen Tarlabaşı'na o dönem ağrılıklı olarak Rum, Ermeni ve Yahudiler yerleşti. 1955'teki 6-7 Eylül olaylarının ardından evlerini terk etmek zorunda kalan semt halkının boşalan evlerine önce işgalciler geldi. İşgal tazminatı alınmak suretiyle uzun süre işgalcilerin yaşadığı semt Hazine'nin kontrolündeydi. 1990'da ise terör saldırıları nedeniyle boşlatılan köylerden gelenler buralara yerleşti. Ardından, Romanlar geldi; sonra da zenciler, Iraklılar, Pakistanlılar ve Anadolu'dan gelen birçok göç dalgası... Zaman içinde burası ağırlıklı olarak kapkaççıların, suç örgütlerinin, uyuşturucu satıcılarının kullandığı; sık sık polis baskınlarının yaşandığı suç merkezi haline geldi. Ve bu tarihi, güzel semt sınırları içine hapsoldu. Tarlabaşı'na nefes aldıracak, burayı yaşam alanı olarak hayata kazandıracak olan yenilenme projesinin 2010 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında 20 bin metrekarelik alanda 278 bina restore edilirken 90 bin metrekarelik alan da kullanıma açılacak. Tarlabaşı'ndaki bu hareketlilik mülk sahiplerini de harekete geçirdi, emlak fiyatları arttı.
'DEĞİŞİME GEREK YOK' DİYOR 26 sene önce Mardin'den göç ederek Tarlabaşı'na yerleşen bakkal sahibi, adını vermek istemiyor ama konuşmakta bir sakınca görmüyor. Tarlabaşı'nın tüm değişimlerine yakından tanık olan bakkal sahibinin kullandığı kelimeler bile bölgenin durumunu yeterince anlatıyor. Semt için "1992'ye kadar Romanların yönetimindeydi, sonra yabancıların eline geçti" diyen bakkal sahibi konuşmasına şöyle devam ediyor: "Tarlabaşı, 2003'e kadar da Zenciler, Iraklılar, Pakistanlılar ve Bulgarlar'ın elindeydi. Şimdi Kürtler çoğunlukta. Diyarbakır, Mardin, Bingöl'den gelenler var. Burada ancak gücün varsa yaşarsın." Tarlabaşı'nda yaşamaktan memnun olduğunu söyleyen bakkal sahibi, projeyi ciddiye almıyor; "Yerimizi satmak istemiyoruz, böyle mutluyuz. Değişirse bize yer kalmaz" diyor.