Boşanmaya adım adım giden yolda sorunlar çeşitli olabilir. Önemli olan bunları ailedeki diğer bireylere yükleme yolunu seçmemek.
Aile ve evlilik soruları içinden çıkılmaz bir hal aldıysa, bir arada bulunmak, ayrılmaktan daha kötü sonuçlar doğuracaksa, boşanmak doğal bir sonuç olarak daha uygundur. Bir atasözü ile konuya farklı bir açılım sağlayalım: "Üzüm üzüme baka baka kararır" ifadesinde patolojik belirtiler gösteren aile bireyi, bu patolojisini, bir nevi hastalığını ailenin diğer üyelerine aksettirebilir. Burada söz konusu olan bir bedensel hastalığın bulaşıcılığı değil, tamamen bir ailenin patolojik yapısının bir başka bireye temsilen nasıl empoze ettirildiğidir.
KENDİNE GÜVEN ÖNEMLİDİR Bir patolojik durumun etki derecesi içinde atasözünün manidar bir açılımı, bireyler arası iletişimde etki ve tepki mekanizmasının işlevselliği, bireylerin ne ölçüde sağlam akıl ve sağlıklı ruha sahip oldukları ile doğru orantılıdır. Sağlam kişiliğin oluşumunda en önemli unsurlardan biri kendine güven duygusudur. Birey kendine güven duyacak şekilde yetiştirilirse kişinin sevgi duygusu sağlam bir zeminde demektir.
SORUNLARIN YANSITILMAMASI Kendine güveni sağlayan en önemli temel neden duygu ve sevgidir. Yeterlilik duygusu da önemlidir. Bu temel faktörlerin sağlam olabilmesi için aile sorunlarının çocuklara yansıtılmaması gerekir. Boşanma nedenleri ekonomik sıkıntılar ve bazı çatışmalar olsa da bunları neden olarak değil, boşanmayı hızlandıran veya tetikleyen öğeler olarak görmek gerekir. Mesela köyden kente göçen aileler beklentileri ile kendi kültürleri arasında çelişkide kalırlar. Soysal fobinin yarattığı korkulara neden olarak da kentin yaşam tarzını bir günah keçisi olarak kabul ederler.