"Bir gün Amerikalı bir kadın geldi. Kocasının Türk olduğunu ve kendisini Türkleştirmek istediğini söyledi. 'Benim kimliğimle oynuyor. Bütün fedakarlığı ben yaptım, artık boşanmak istiyorum' dedi. Kocasına haber vermeden boşanma davası açmış. Ama intikam almak için 1 ay sonraki davaya kadar onu kendisine aşık edip öyle boşayacakmış. 'Davadan 3 gün önce mutlaka görüşelim' dedim. O zaman geldi. 'Doktor bey, dediğimi yaptım, kocamı kendime aşık ettim ama ben de ona aşık oldum' dedi. Demek ki, almak için vermek gerekir."